bu gün bir kahrın viranındayım,
Bir sevda yüzünden her gün talandayım,.
Neyidi yüküm neden bunca çekemediğim,
Gördünmü gönül? Götürdler bir virana attılar seni.,
Kemankeş gibi gelip te yaraladığı yer,
Benmi düşledim seni,yoksa, bahçede gezerken
Hayat bu bazen mevsim olmaz
Kapkara yurrda döner anılar
Eyre gölünde kuş yuvaları sazlık samanlık
Uzak diyarlar o kıtalar da mahaller,
Hafiften bir esinti var,
Ufuktan ufka koşarken dağılan,
Ayak izlerimin dağılan tozu var.
Bu gün tahrir günü,
Heyecan ve panik her yer sarsılıyor,
Her gün figan eder yar kederinden,
Gözleri sel olur pareler beni,
Şu dünyada bin bir türlü cevri cefalar
Neden gitmez kara sevda benim başımdan?
Gök yüzünün bulutunda damlalar varya?
Erimesin dünya dengesindeki buzlar
Bahri ummanın iki yanındaki mahmuz
Dünyanın vebali yoktur diyemem
Evren gibi beni saran kimi kırmızı kimi beyaz
Mor Menekşe duldasında, sümbül salkımı çiçekler var
Kader gibi Açılırken, hatırası kalan kara yazımı her çiçek
Böylemi yazmalı kara kalem bitmeden
Yoksa mürekkepmi kurumuş dram ve trajedimi?
Canan bana can olan gözlerinde yaş ne bahadır?
Sanki frenkte cenk eden turabgahta bir bahadır
Cihana dur demişken, bir damla yaş hasretine karşı koymak,
Gam derdinin yüküne anca bir ezadır
Benim yerime geçen hicranımın, bileğinde telden burma olmuş gibi
Dalda budakta kaldı şimdi hasretim,
Dilerimki o bahara bende ereydim
Nidam olur, Ben dünyaya dargın değilim,
Çünkü çiçekleri dallara ihram ediyor;
elemem deme dağlar geçilmezse gelinmez
Damla danla buzlar çözlrken hazanın kini tükenir,
O vakit gelmeyince ufkun ardına gün inmez
Zeyl karanlığı gibi bir anı sırasında uyku basar kın tükenir
Ben geçerim bu selden, öte taraf yanan çöle,
Suyun el vermediği bir ahar dünyadır orası
Bir kürek mahkumu geldi,
Mücrime hüküm her gün ah etmek,
Kim, kalebent oldu derken birden çölde kum geldi,
Şimdi ömrünü koyduğu yer, kuma tamah etmek,
Halbuki ne semazenler definde ne zennelerde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!