Kendi halimde yaşıyorken
kendi dünyamda,
göze geldim,
köze düştüm, dize geldim.
Yanıyorum.
Bir çift göz yaktı beni,
Bir şiir yazdım sana,
Sevdaya götür bunu
Adını dostluk koydum,
Sevdaya götür bunu.
Bir şarkı yazdım sana,
Sevip sevilirken sevişmek,
sırat köprüsü
geç, geçebilirsen.
Ben geçemem, korkarım.
Sana yanarım.
Seni, bilmem...
Yağmur damlasında sevda
Gün batımında aşk
Mehtabın şavkı yansımış,
Denize gece
Ben,
Işıldayan dalgaların yangınlarında,
Ne diyeyim dostlar size?
Sevgilerim kucak, kucak.
Sabah akşam gelin bize,
Şükran size kucak, kucak.
Bahar, bahçe getirdiniz,
Nerden aldın bu nefreti, bu kini
Bırak, dostluk ile tanışsın gönlün
Çekemezsin bu dünyanın yükünü
Bırak, sevgi ile tanışsın gönlün
Kötülükten kim ne bulmuş, sorarım
Cahil idim, bilge oldum
Güneşine gölge oldum
Sorma, hırçın dalga oldum
Özlerini göreli, yar
Bir göl idim, umman oldum
Sevda buldum gözlerinde
Muhabbet var sözlerinde
Güzellikler özlerinde
Yakılmışım, kurtulamam.
Aşkın bir su yüreğime
Dağlar niye dumanlı?
Neden dorukları karlı?
Yollar geçit vermiyor.
Güller niye dikenli?
Ellerim kanıyor.
Dostlar niye vefasız?
Engin bey şiirlerinizin hepsini büyük bir zevkle okudum....duygularınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkürler, yüreğinizde ki coşku hiç bitmesin....