Engin Demirci Şiirleri - Şair Engin Demirci

Engin Demirci

Aşktan mutlusu yok aşkta.


Yazılacak hiçbir şey kalmadığında da yazmak isteği sona ermiyor, daha sonra toz duman gece onca güzelken. Ne var ki yokta, öyle çok anılır anılar, sen misin böyle düşünüp yazan diyen cümleler. Bundan sonra öyle derin bir özleyiş aşkın doğuşunu ay'a bakarken yeditepeden seyretmek. Yarın elbette okuyacağım yeniden canlanacak geceyi. Güz şarkılarıyla karşılayacağım üç çobanın deli aşkını. Sadece bize has değil rüyalar evindeki rüyalar. Bu sessiz ve gizli ustanın köşelerinde kalmış tatlar, duyarlılıklar taşıyan duyguların romanlarını hatırlatıyor, cümleler gün ışığına çıkıyor, ilgileneceğini umuyorum. Hayranlık duyulacak kelimelerin hem ölçüsü hem yakınlığıyla, hem dostluğu hem eleştirel tutumuyla hangi acıları çektiğinin, hangi ödeşmelerle boğunca sürüklendiğinin tanığıyım. Birlik gittiğimiz günü hatırlıyorum, bir sonbahar günüydü galiba, belki ilkyaz, çok serin bir şems vakti günüydü. Tedbirli okumakta, mesafeli bakmakta yarar var. Ama, gel gör ki, her şey sevginin aklı değil ki, aşka ulaşmak için. Sıradanlığın ipuçlarını duymak açısından da çok önemli, beninin kuşakları. Ve göz nasıl çok yakınındaki hakkında yanılma riskiyle doluysa, bu da öyle. Tam da böylesi bir şey var. Gerçi bundan hiç vazgeçmedi, aşkın aklı. Akıl dışı olunca, kendi doğasına çekilip sınırına varınca başlıyor gerilim, yalnızlık yer yer dönüp dolanıp ağına takılsa bile duyguların, aşkın açığa çıkardığı pek çok şey var. Heyecanım kabir ehlinden,fakat bu şehirde; adam gibi bir fatihaya muhtaç gönül. Edep, bir kadını suretten sevmek gibi seviliyor artık.Şehirlerin sokakları mezarların taşları gibi ve bütün kuyuları rüyaların kefensiz uykularla süslenmiş. Ne yusuf olabiliyorsun, ne şems ne yunus, ne de hz insan. Sensizlik bir mevlevî yalnızlığında şeyh yahya dergahında, maşukça bir özlem pir hüdai'den, semaha temâşa ediyor ney eşliğinde mevlanadan dervişler, teheccüd vakti bütün âlemin delisi bekliyor velisini.


Devamını Oku
Engin Demirci

Fakirlerin nağmesi...

Fazla söze ne hacet, her şey gözler önünde damla damla, işte böyle göremediklerimiz. Evveli dua olanın elbet sonu selamet saflığınla. O bir şeb-i arus, mayalananlar çok yanıp köze dönenler için saklanmalıydı. Y/ârı görem diye gelenlerin hep vakte bahanesi olur mu? . Bir özlem haline gelen özlemlerin güneş gibi yüzü. Hiç görmeden sahralarda dolaşanların için her mesafe meçhul harfler hükmünü alıyor. O kalıyor, hep O oluyor, bedenimi sarıyor, hep hissediyorum üstünlük takvadaysa. Zikzaklar çizenlere rağmen, özleyenin yarası derin oluyor. Durup nefeslenmek illa ki hiç olmanın arkasındadır. Her kalbin boşluklarında tastamamız diyen gecenin çobanları, ateşten kor halini almış, kıskandırırlar güneşi. Avuçları sımsıkı olanları tembihler hisler giydirilmiş cümleler, sükutla bir bir vefa. Yüreğini saflığıyla dillendiremiyenlere, bir nîda hüzün mevsimi sunan temaşa halindeki ruhlar. Ölü bedenler dirilir meşkle şems vakti. Kanatlanmanı bekler heyecanlı bır çocuk büyürken içimizde. Meşveret ehlinin rehberliklerinin eseri fakirname gönüllüler. Şu an yoksun sende, bu göçlerle sevgi, hüzün ve hasretler adeta diyardan diyara, gönülden gönüle ulaştırılır, ya dost. Etrafımızı ayrı bir koruyucu sızım sızım sarmış bızden habersiz. Şems vakti etrafımızdan teheccüd vaktine sevgiyle uçuşan şefkat kahramanlarını ilk defa görüyordum. Gözlerim kamaştı heyecanım doruğa çıktı. Bazen başımın döndüğü, içinde yüzdüğüm engin an'larda, sallandığımı hissediyordum uzun yolculuk yapalım mı? Gönül seninle!



Devamını Oku
Engin Demirci

Rikkatça bir hesaplaşma...

Gerçeklik dediğimiz yapıda cevaplanmadan kalan bu artık soruyu sezeceksiniz. İnfak ettikçe bir şeye yakalanacaksınız. Ve alttan alta çırpındıkça, o suçun asıl muhatabının putu, tam da akılda kullanılan dilde gizlenir. Yüreğine aşka gel desen koşarak gelecek çırpınışlar boşun. En yorucusu susmak, gelince konuşuruz artık ne varsa bu gönül heybende, anlamadım, anlayamadım. Güneşe gidenlerle sıçrarız, yanında demli bir yürek neşemiz ne kadar sıcak. Coşuyoruz coşuyoruz bir bilsen, pek düşünceli düşlerin. Bilirsin anlatmaya hacet yok, gölge aynı onu hatırlamaya çalışıyorum. Veda makamından uzak beni ikna et, özlemim hasretim sana. Sonrasını uydurmuşlar duyguların, bekleyene yazık. Yangın içimi açtım sana, duysam, görsem ve bilsem seni unutmamak için. Ben hep sana susuyorum olduğu gibi. Bir bakış için, öyle bir bakman lazım ki, sana şiirler yazayım. Ey kuşlar hayal edin giderken benide. Takvim yapraklarındaki her yara bir hikaye sanki bir var, bir yoksun. Tavan arasındaki duyguların özlemlerle göz göze geldiğinde şems vakti, aşığım sana aş(ı) k. Aybilgesinin dilı aynaya güvenmiyor, çünkü o da kader gibi bilinmezlikle dolu, ötesi ötesi kaçıncı kapı. Her anında farklı bir seyir izler gül yüzlü yusufu bile kartaneleri. Bizi yoklayan şems vakitlerinden mahrum olana ne kadar acınsa yeridir. Bir duvarın mı var, senden birşeye sahip olmak için unutma beni, bir çiçek açtığında... Gönül insanlarda bulunur, yürek sonsuz saadete kavuşur. Kalbin terbiyesi sevgiyle zaruridir. Sevgiye uyan, sevgilisine kavuşur. Küçümsenmiş, benimsenmemiş, onaylanmamış olan ne çok kelimelerin var. Hala adı sanı duyulmamış cümleler bozuntusu olarak mı görüyorsun duygularını. Hoyratça kullandığın yüreğin ateş püskürüyor aklına. Kimileri de o gönül denen yeri, yere göğe sığdıramamıştır. Ama sözcüklerde rastlanmayacak kelimeleri şems vaktinde ancak arka sokaklardaki sefiller, fakirler, sokak çocukları, kimsesizler mezarlığı, düşkünler ve yetimler yurtları v.s diyerek sıralandığında, yakıştırdıkların yakıştırılabilecek bir dili yazıya dökme cesareti gösterdiğin için övgüler yağdırır dualar. Yaşamında tek değerli ve değer katacak duaları dile getirmen için suretperest soytarılıktan vazgeçmelisin. Sözlerini savunacaklarının sayısı az değil yalnızlığında. Sorun düşüncelerini dile getirme biçimi, kelıme seçimlerindi. Yüreğinin konuştuğu gibi olsun üslubunda. Coşku konuşulan sevgi dolu sözün içinde has üslubuyla. Başka yolu yok, sonsuz bir sabır ister, bin cefaya karşılık, s/özün içinde yakalanabilir sevgi. Sevgili kağıda döktüğün, geldiği, geçtiği yerlerde gördüğü, hissettiği coşkuydu yüreğinde. Kaç defa taklit ettiler aşkı, kaç defa çalıp çırptılar, içinde küskünlük barındıran bir kızgınlık olan suretler sözlerinde. Sevginin kıvamını tutturmakta maharet! .



Devamını Oku
Engin Demirci

Gecedeki yansımalar, benim birer duam oldu.
Yaşlı için dayanılmazlardır yalnızlık.
Belki de tam bir insan değilim.
Konuştuğum değil paylaştıklarım ahlaki sevgimden.
Gerçekten yapmak istediğim tek şey sevginin gönül duvarına duanın ışığı çekmek.
Ama sizlere ne hissettiğimi şems vakti göstermeye kararlıyım.

Devamını Oku
Engin Demirci



Her gece bir kişinin uyumadan önce seni düşündüğünü biliyor muydun?.
Birisi için bütün dünyayı kastediyorsun.
Biri doğmamış olabilir, sizin için doğmuş olabilir.
Sen özel ve eşsizsin.

Devamını Oku
Engin Demirci

Ben senden razıyım dedi aşk.
Kim bunlar Adem mi? ..
Aşktan maksat kavuşmak olduğunu kim söylemiş! ...
İnsan insanda ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler.
Hangi insanın gönül kütüphânesine gideceğimizi seçerken dikkat etmemiz gereken.
İşte orası da meçhul? ..

Devamını Oku
Engin Demirci

Kendinizi izler misiniz?.. - Garip Çoban

Bilinmeyen yıldızlardan kor ufalır gönlü dua'da olanlara Şems vakti.
O zaman sonsuz bir sır coşturur aşkla yola çıkana.
Karların eridiği ilkbaharda kardelenlere bir sor.
Aşkın nasıl olduğunu.

Devamını Oku
Engin Demirci

Benliğinde bu dünya olmayanın halidir aşka zekat.
Bir düşün hayatta kaç günün soramadığın soruların cevabını aramakla geçti? ..
Sen uykudayken sabahın seherinden kuşlar niçin ötüyor.
Bir düşün cevabın v/ar'sa, O hep seninledir.

Gecenin kapısında kul ile köle arasındaki farkı farketmek için emek veren mümin yürekler aşkın ateşiyle yanmaya layıktır.

Devamını Oku
Engin Demirci

Kalbini yarıpta b/aktın mı? .. Kim müslüman, kim değil buyurdu Şahım
Gel gizli gizli sırrınla gönüle, teheccüt vakti yanarak inleyerek dedi Pirim
Kimse bir başkasından öğrenmedi nasıl seveceğini dedi Hünkarım
Çünkü derler ki, sevmek fıtrata sırlıdır dedi Mirim.
Bir tek Allah'a yük olmazsın kainatta.
Sığındığın her kapıda vefasızlığa mahkumsun dedi Meczup.

Devamını Oku
Engin Demirci

Haberin nasıl olsun aşktan... Garip Çoban

Pervanenin katına ermek isteyene dua sorar.
Neyi yağma ettin!..
Şefaat eteğine sarılamadın bir düşün?..
O doğruların içinde dua ile görür.

Devamını Oku