SIRADAN BİR HAYAT YAŞAYAN BİRİYİM
Ah memleketim!
Kan ile, can ile
Bedel ödeyip aldı seni ceddim.
Kimseye bırakmam seni; sevdam, şerefim...
İman dolu hilalin uğruna,
Feda olsun, aciz bedenimle şehadetim.
Gül rengi kırmızı ocağım,
Ay yıldızla taç giymiş bayrağım,
Uğruna can vermiş atalarım,
Adı destan, gül rengi ay yıldız bayrağım.
Kimi zaman körpe canlar gölgende en yırtıcı panter,
Anadolu bir diyar,
Özü biz, kendi biz olan topraklar...
Mazisinde çağlar üstünde çağlar var,
Hilali, asrısaadetten bir pencere,
Üstünde, bayraklar üstünde bir bayrak var.
Kalbini temizle, kalmasın kir pas ile,
Arıt nefsini, vursun zikirle dile,
Kalbin pervane olup,
Durulmadan atacaktır, hakikat aşkı ile.
Savur çehrenden kibri tevazu ile,
Kalbim daralıyor, dünyada zulüm var bakıyorum,
Tüyü bitmemiş yetimin ahı var görüyorum,
Anneden, babadan sonra vatansız kalanlara sızlıyorum,
Milletsiz kalan topraklara ağlıyorum.
Ağıtlar, ağıtlar gönderiyorum gökyüzüne,
Bir tren kalkar bu gardan,
Yolcuları etsiz, kemiksiz ruhtan...
Sırtlarında bavula sığmayan yaşanmışlıklar,
Kimse sırtına bakmadan,
Medet umar uğurlayanların duasından.
Beklemek, bin yılın yorgunluğu,
Vazgeçmenin eşiğinden defalarca dönüp,
Hayaller kurarken gerçeğin en ağır yoksulluğu,
Beklemek, bin yılın yorgunluğu.
Beklemek, sabır taburesinde tahammül yudumlamak,
Deniz yine hafif dalgalı,
Rüzgârın esintisiyle yine sallanıyor sahil sandalları.
Bir kadın var, öylece durmuş,
Ufka dalmış, dalgaların ağlaşan nidalarını dinliyor...
Belli, derin bir bekleyiş var bakışlarında,
Bir yol olsa kader hanende,
Kimse görmeden yürüsem seninle.
Pul olsam,
Kavuşsam gömleğin iliklerinde.
Biz son nesildik;
Eskiyle yeni arasında doğan,
Kendimizi buldukça renklenen,
Olgunlaştıkça, açıldıkça gülen,
Sevgiyi en samimi kalplere sığdıran,
Kış soğuğunda, aynı odada portakal kabuklarını soluyan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!