Emir Gedikli Şiirleri - Şair Emir Gedikli

Emir Gedikli

Seni gördüğüm zaman
Anlıyorum kavuştuğumuzu.
Gözlerin gözlerime değdiğinde,
Bir İstanbul gibi hasret doluyum.
Gözyaşlarım yağan yağmuru,
Nefesim ise esen rüzgârı bu şehrin.

Devamını Oku
Emir Gedikli

Güneşin doğmayı beklediği gibi,
Gecelerin gündüzü özlediği gibi,
Ayın güneşi gözlediği gibi,
Ben her duamda seni istedim.

Bülbüller seherde gelirken aşka,

Devamını Oku
Emir Gedikli

Elimdeki gençliği rüzgâr uçurduğunda,
Avucumdan koparıp göğe kaçırdığında,
Anlayacağım eksiksiz bâtındaki esrârı,
Gönlümü en başından yakıp yıkan efkârı.

Devamını Oku
Emir Gedikli

Yıkılsın istiyorum bu zalim dünya,
Ömrü daha varsa da artık sonu gelsin.
Beddualarım değsin toprağa, suya.
İnsanlık ve nefsim nankör, bilinsin.

Ne kadar susup kandırsam kendimi,

Devamını Oku
Emir Gedikli

Tahtadan bir ata bindim, gidiyorum,
Rüzgârlar esiyor dört bir yanımdan.
Belki de hep gittiğimi sanıyorum,
Nasıl gideceğimi unuttuğumdan.

Yoruldum rüzgârın devirmesinden,

Devamını Oku
Emir Gedikli

Hayır kimde ise yâren ol âna,
Şer ile dost olup çektirme câna.
Her kimi tanır isen dostunu sor,
Çün olur her gönül dostundan yana.

Devamını Oku
Emir Gedikli

Satır satır çizgiler akıyor suratımdan.
Mısralar, heceler, ölçüler ve nazımlar.
Bir ömür şiir gibi geçiyor dudağımdan.
İhtiyarlık, çocukluk; ölümler ve doğumlar.
Ayrılmayacak bir daha bedenim bu ruhumdan.
Sıyrılmayacak kefenim şu fânî vücûdumdan.

Devamını Oku
Emir Gedikli

Neylersin davaperest bir amelle toprakta?
Sana küfredenlere bu sükutun niyedir?
Refahını görüyorum üstündeki yaprakta,
Döktüğüm şu gözyaşı sen de gittin diyedir.

Kulağımda bir sadâ aksediyor dünlerden.

Devamını Oku
Emir Gedikli

Her geçen güne gülmekten,
Her gelen yarına ağlamaklıyım.
Uykularım gaybın esiri ve nâlâyık.
Ben zaten yalnız bir uyurgezerim artık.

Devamını Oku
Emir Gedikli

Sanma ki sen gidince rüzgâr meltemden esti,
Çöle çaldı toprağım, gönül hayalperestti.
Lâl oldu sanki dilim, aklıma geldi yüzün.
Gönlümü hasretinle sarıverdi hüzün.

Baharım gözlerinde bulduğum o neşeydi.

Devamını Oku