İşaret parmağım
Dudaklarıma gidiyor
'Sus' diyor 'Konuşma'...
'Söyleyecek söz,
Kalmadı daha! ..'
Bulamamanın versiyonu belki
Belki Tutankhamon'un laneti
Lanetin gizemi
Gizemin sihri..
Umuda bağlamak ipleri
İçten geleni
Yalan söyledim gerçeğe
Ne ben buyum
Ne de kaybettiğim...
Olmak istediğim
Sadece düşlerimde! ..
Yalan söyledim
Bir yalana yolculuk seninki
Sonu gelmemecesine
Bir aldanış
Tatlı sarhoşluk içinde.
Uyanamayış
Var olamayış seninki
Sessizlik.
.......................
Ruhun çığlığı
Bedenin kaderi
Dünya'ya gelişin
Bir zaman sonra gidişin eseri.
Oturup ta
Anlatacağımı mı
Zan ediyorsun
Sana
Açık, apaçık.
Okuması yazması varsa
Bir yaprak olabilseydim
Dalın ucunda titrek.
O yaprakta bir can;
Işık hüzmesinden geçerek.
O canın duvarında
Bir bent.
İstanbul, seni bana beni sana bağışlayan şehir
Bir sevdaki rüzgârında bozulması imkânsız sihir.
Gök, deniz şahitlerimizdi biz istemedik bu aşkı
İstanbul, İstanbul etti bizi böylesine sevdalı.
Seni bir kış günü kaybedeceğim.
Çok soğuk olacak gidişin.
Hatta ben buz keseceğim.
Ağlamayacağım bile ardından
İçin için eriyeceğim!
Aysbergler misâli dimdik,
Olduğum yerdeyim
Bir sükûnetin içinde.
Yüreğimi deşmekteyim
Akıl ile...
Gözlerime çekebilseydim perde
Hâlâ görmezdim seni, beni tende! ...
kalbiniz huzur dolsun...
Emine Ersin!
O
Benim
Canım! ! !
Kucakladım abla kardeş dualarla..
Sevgim saygımla.
Sabiha Rana