Adamlar var hayran bırakır kıraatı
Adamlar var dünyadan bıktırır suratı
Ey biçare her şakıyanı bülbül sanma
Mektepten alınmaz adamlığın ruhsatı…
Sus!
Âşık, bihabersin söylediğin sözden bu ne hal,
Makam-ı yâre gözyaşıyla yazılır arzuhal…
Çay da eskisi gibi değil o gideli, kalmadı tadım
AŞK yorgunluğu uyumakla da geçmiyor üstadım…
Varsın yanımda olsun, ini
Asmalı konağa değişmem
O yârin dizinin dibini
Taht-ı Süleyman’a değişmem…
Masiva üstüne bina kuranın mihmanı gam olur
Zelzelesi eksik olmaz tatlı uykular haram olur.......
Ey leyl!
Eskimez mi siyah libasın
Bu endam ile çekilmezsin
Buyur et gönlüne kameri
Seni gören yüz çevirmesin.
Kim der; badem gözlü diye, şeytanın namı kör
Ekmek bilmeyen insanın adı ise nan/kör…
Yoruldum azizim yoruldum gayrı benden pas
Yıllardır dost bildiklerime bu gönül paspas …
Sultanım…
Yokluğun on dört asır bilmem kaç yıl kaç hafta
Baştan aşağı matemin sarmış haneleri
Daim seni sayıklar yürekler itikâfta
Gel de yak uzletten üşüyen pervaneleri…
Derme çatma barikat ağır bir toprak kokusu
Birazdan başlar boşa geçen ömrün sorgusu
Çaresizlik içinde yüzene neye yarar telkin
İçimde dersine çalışmamış öğrenci korkusu…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!