Yalnız bir gemide gece boyunca
Hiç demir attın mı boş denizlere
Sen hiç dolaştın mı ıssız limanda
Kumsalda gezdin mi bakıp izlere
Sonbahar akşamı yağmur yağarken
Geceleyin rüzgar usul usul ağlar
Duyan var mı?
Gittiğin yerde yüreğin sızlar
Aşkı anar mı?
Her sende bir ben, her bende sen var
Ayrılar mı?
Çok az kaldı. Birkaç gün sonra
Bir daha hiç anlayamayacaksın sevdiğimi
Pek görüşmeyeceğiz…
Sen arzuların kanatlarında
Özgürlüğüne yelken açacaksın…
Bense bir daha insanlara inanmayacağım
Bir umudum daha var
Yan cebime saklamıştım
Sen giderken bile
onu çıkarmamıştım
Bir umudum daha var
Kardelenleri kızgın sahrada arayan gezgin sen misin?
Yıldızları gökte değil deniz sahilindeki kumullarda
Zamanı kum zerresinde saklayan
Erdemleri aynadaki yansımalardan okuyan sen misin?
Ölümle başlayan hayatı ölümsüzleştiren
Hayatı olmadığı için ölemeyen ölümsüzlerden misin?
Bu da bir son başlangıca açılan
Bu son düğüm çözümlerin içinde
Acısızken bilinmiyor değeri
Umut dolu, keder dolu bitince
Bu da bir aşk aşklarımın içinde
Bir bölünmüşlük var içimde yaşama
Bir parçalanma kadar aynaya karşı
Bir kırılamayan ışık yansıyan kırılgan
Yanıma sevgiyle yaklaşan sevgiliye karşı
Ölümsüz ve yaşamayan yanlarım var
Kayboluyor her şey, düşlerken iyi
Dokunmak hayal
Şu tabiat benim için değil ki,
Renklerim yok, gözlerimde perde var
Gökyüzüm açık gri, çiçeklerim kurşuni
Düşlerim buz tutmuş, incelmiş titriyor
Yaşama bağlanan hayaller, kırılıyor
Yavaş yavaş acımasız kabus gibi solgun
Öldürüyor beni her şey dokunduğun
Öldürüyor sevinçli geçmiş günler
Eğer yaşamak buysa...
Pöh ne garip bir sırmış!
Bir gün çıkar, gelir ak saçlı dede.
Der ki, işte yaşamak budur...
(Ve gösterir eliyle mutsuz insanları...)
Eğer yaşam oyunsa...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!