Ne bir hüzün ne hırs ne bir amaç var
Ne de kavgalı başımda dikenden taç var
Hüznüm söze dönmüş kemirgen gözü dönmüş
Sırtlan gibi sinsice, yavaş kalbimi sökmüş
Gözlerine bakınca, konuşacak sözlerim tükeniyor
Bildiğim şiirler utanıp kaçıyorlar hafızamdan
Aklım almıyor.
O an saatlerce susa bilirim ama sözcüklerle
Anlamlı cümle oyunu oynuyorum.
Her tarafım karanlık
Kayıyor ellerimden gölgeleri mutluluğumun
Benim sandığım elleri sevdalımın
Doğunca siyah güneşim
Serince gözlerimin üstüne yazmasını keder
Şüphesiz seviyorum seni unutma
Denizler nasıl derin, dağlar nasıl ucaysa
Sevgim de öyle sakin ve huzur verir
Fırtınalı bir günde sığındığım son liman
Sevgin korur rüzgardan titreyen vücudumu
Gözlerin alev gibi yolumu aydınlatır
Gözlerin uzakmış, yıldızlar yakın
Sözlerin uzakmış, şiirler yakın
Buğulu gözlerim, buğulu sakin
Siyah gökyüzünde sevdayı arar
Dudağım sessizce aşkı fısıldar
Bir ben mi uykusuz, gece mi sonsuz?
Gürültüye kurban gittim, çocukluğumda
Okumazdım şiirlerimi uluorta
Uçuşurdu sözcüklerim gürültülü bravolarla
Hangi kitaptan ezberledin bunu çocuk
Bravo valla
Bir adam yürüyor orda
Yol uzun
Yukarıda güneş, aşağıda çamur
Aldırmıyor...
Yokuşlar var biryerlerde ama
Görmüyor.
Umutsuzum bir birinin aynı günler
Ortalarda ben yokum, günlerimi kovalarken hüzünler
Aynı dertli, aynı küskün, karanlıktaki hilãl
Benden daha sarhoş kadeh, içindeki keder lãl
Ömrün de kışı varmış
Sessiz alkışı varmış
Ölüm denen rüyanın
Her kalpte mezar taşı
Ömür yoldaşı varmış
Yaşamımın en güzel günleriydi
Sana adadığım
Ve korkularıydı kaybedeceğim
Kaybettiğimi sanmıyorum
Umutluyum
Ve huzur doluyum aşkından emin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!