Her gün yeni bir oyun
Gecelerde beraber geçtiğimiz
Yolları hatırlıyor
Hayaller kuruyorum
Her gün sevdanla dolu
O kafe, o bar, o meyhane, o sokaklar
Yollar uzun, kısa, senli, sensiz yollar
Bazen kararlı adımlar, bazen hüzünlü sonlar
Kimi yorgun, kimi dargın, kimi kızgın birine
Kimi saklar, kimi yazar gönül defterine
Ne dünya ne hazine gerektir bana
Yanımda gül yüzlü yar olmadıkça
Ne şöhret ne servet merhem yarama
İçinde az buçuk aşk olmadıkça
Dünyanın en nadir incilerini
Bir sonbahar akşamıydı
Seni hatırladım
Mazeretim de vardı, üşüyordum.
Sıcacık tenine hasret kollarımda
Olmanı diledim bir an
Benimle olmanı
Gece bahçesinden bir gül kopardım
Zalim dikenlerle baş edemedim
Fırtına estirdim tufan kopardım
Bir aşk yangınıyla baş edemedim
Sevdam biraz yırtık, biraz söküktü
Başkasının yari olur mu senden?
Bilmiyorum
Yüzüne gülmüyorum
Eğer ki, başkasınınsan.
Ben ki, laleyi sevdim gülden usanınca
Şebnem gölünden defedilmez engelleri vardı
Gül yaprağından kalın setleri vardı
Belki, laleyi sevdim gülden usanınca
Nilüfer beyaz aşkım çiğdem sarı günler
Bir Garip Çobanım, garip gezginim
Musa mıyıım, Muhammet mi bilinmez
Bir öksüz Yunusum, yanıyor tenim
Toprakta mı sularda mı bilinmez
Ağaç gibi tam ortadan ayrılsam
Bir hasretlik ömrüm var
Leş üstünde kargalar
Bu halime yas tutar
Bir hasretlik ömrüm var
Nedir geride kalan
Aşk öyle bir güç ki
Zümrütten dağlar yaratır
Aşk öyle bir güç ki
Bana seni anlatır benim dilimden
Aşk öyle bir güç ki
Eritir debdebeli sözleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!