Aşkın gölgesinde açan bir çiçekti,
Sevmek
Sana gelmek,
En önemli işimdi,
Bitti.
Deniz yıldızları vardı
Mavi yeşil bir suyun dibinde,
Parlıyorlardı güneş ışığının değdiği yerde.
Bilmezlerdi kırmızı turuncu rengin kendisini,
Yine de yansıtmadan edemezlerdi.
Martılarım var benim
Biliyorum pek fazla dertleri yok.
Denizde küçük bir gezinti
Gagalarında birer gümüş balık
Belki bomboş kıyılar insanlardan uzak…
Bırak artık şu dertlerini, bırak
Oturup penceremde rüyalar içindeyken
Salmışsam düşüncemi şarkılarla uzaklara
Bakışlarım ıslaksa yağan yağmurla
Bil ki, ölü bir camdan ağlıyor korku.
Bu şehir, bu sokaklar seni getirir bana
Sen tanıdığım kimseye benzemiyorsun
Bir cırcır böceğini seviyorsun
Sevdamızın şahidi diye,
Benzemiyorsun
Tanıdığım hiçbir erkeğe.
Aşkın gücü sonsuz…
Seninle olduğumuz tüm o kentlerin gücü gibi
Ve biliyorum,
Biliyorsun,
Doğruyu getirir tüm deneyimler,
Bize, yeniler gibi
Denizlerde büyüdüm.
Uykum kayıkların kucağında geçti.
Açık deniz balıklarını sevdim, bebekler yerine.
Eninde sonunda öğrenecektim
Dinginliğin sonunu.
Deprem sonrası Sapanca’yı dolaştım bu gece
Erkekler, beni olduğum kadından çok
Masum bir çocuk sanıyorlardı.
Ben endişeyle bakıyordum karanlıkta,
Sular altına girmiş eski bir otele.
Azalıyor veya çoğalıyor zaman….
Azalıyor gün geçtikçe,
Çoğalır farketmedikçe
İçimizden geçen zamandan….
Zaman,
Bir Istanbul biliyorum anlatılanın ötesinde
Bilmem hangi köy evinden bir gecekonduya taşınmış
Beton kıyılara çarpan dalgalarda duyup
Susturulmuş hıçkırıklarını doğmamış çocukların
Söyleyeceği sözler rüzgara karışıp
Martı kanatlarında çığlık çığlık kaçırılmış uzaklara.
şiirlerini okudum gerçekten güzel duygularla yazılmış.tebrik ederim seni.