Yaz sonu kumsalları uzanır önümde,
Bırakırım şarkılar deler geçer yüreğimi.
Oynayıverir çakıl taşlarının her kıpırtısıyla
Kalbimin uçsuz bucaksız dinginlik denizleri.
Sahile serilirken yorgun sular,
Neden ki bu boşluk duygusu
kaplayan bir anda içimi,
susuz götürüp aynen getiren
korkuları uçurum kenarlarına.
Daha uçurulacak yığınla
'merhaba' varken uçurtmalarda.
Evim orda kaldı, sevgilim orda...
Aklım orda kaldı, ben burada.
Güneş orda kaldı,
Yağmurlar yağar durur burada.
Bir şarkıyla uyandım içimde
Dudaklarımda bilemediğim kelimeler
Biraz güneş de var üstelik
Bu kasım gününde
Üstelik pazar
Üstelik
Yorgun insanlar, mutlu insanlar otobüslerinde
Hep bu vakit ışıklar yanar bu şehirde
O derin koyuluğunda dünyanın,
Ben bu karanlık gecelerde,
Şehir ışıklar içinde.
Devir devindi,
değişti
suretler yüzlere
ve
ölüm dönüştü
yeni bir devre.
Ne zamandı
Başımı göğsüne yaslamıştım.
Ay büyüyordu,
Kayalıkları deliyordu.
Deniz fenerleri
Son yaz türkülerini söylüyordu.
Kimse bilmiyor,
Bir tek ben
Biliyorum sevmenin tadını.
Pasta gibi tatlı,
Krema gibi kaygan,
Bir solukta insanın içine akan.
Hatırla, nasıl da pırıldıyorduk birlikte?
Nasıl bir mutluluk yaratıyorduk
O en küçük heyecandan,
Yalnızca, ikimiz paylaştık diye...
İşte böyle bir gelecek vaad ediyor zaman
bekleme,
beklemek boşyere...
sen kendin doldurursan biryeri,
onu da boşalt, isteyeni var...
bekle,
seni doldurmak isteyeni.
şiirlerini okudum gerçekten güzel duygularla yazılmış.tebrik ederim seni.