1961 yılında Sakarya'nın Hendek kazasında dünyaya geldim. İlkokulu köyümde bulunan Güldibi Köyü İlkokulu'nda, ortaokulu Hendek'te, liseyi ise Adapazarı'nda dışarıdan imtihanlara girerek bitirdim. And. Ünv. Kamu Yönetimi'nde okumaktayım. Hukuk bürosunda kâtiplik yaparak, emekli olduktan sonra Sakarya'da kitabevi açtım. Evliyim. Gökalp ve Çağatay adlarında iki oğlum bulunmaktadır.
Şenlensin Başbuğ’un şanlı otağı,
Toplansın Bozkurtlar Tuğ’una doğru!
Kaldır yere düşen kutlu sancağı,
Koşalım zaferler çağına doğru!
Türk soyunu sevgi ile saralım,
4 Nisan 2011
Kaç yıl oldu Başbuğum, bu kadar zaman geçti;
Uçmağa varışınla her şeyin tadı kaçtı.
Gidişinle perişan millet hayli zamandır;
Bir töredir bayramlaşma;
Bayramınız kutlu olsun!
Bu dünyada helallaşma,
Bayramınız kutlu olsun!
Türk işitip, Türkçe söyler:
Ardına koymuyor, elden geleni;
Kahretmeye yemin etmiş bir kere!
Hışımla yaptığı gönül talanı,
Seyretmeye yemin etmiş bir kere!
Zevk alıyor uzaklardan bakarak,
Zelzele demekle anlatılır mı?
Bu tarih ebedi unutulur mu?
Ağustos ayları hep gama salar;
“On yedi” demeyin, gözlerim dolar.
Bilmem mebus mu olsam, gösterişli abası;
Bu geçim darlığında, dolgun maaş cabacı...
Bu zamanda pek lâzım, gücüme de güç katar.
Etiketi fena mı, yedi ceddime yeter…
Bekliyorum kaç asırdır,
Soylu bir “Han” gelmez oldu.
Türk elleri öksüz gibi,
Bir çile ki, dolmaz oldu.
Uygur’da bir can ağlıyor,
Yorumlara bakıp, açmak mı lâzım;
Üstüne soğuk su içmek mi lâzım?
Bunlara cevap mı? Tenezzül gerek.
Şeytanı görmeyip kaçmak mı lâzım?
Mazlumoğlu der ki, itler ürürken;
Kaderde suç arama,
Yıllardan "seksen" kara.
Hele "12 Eylül"
Kara içinde kara.
Canilerle kol kola
İster "Bayram" deyin, ister "Gün" deyin;
O gün gönüllere aktı Türkçüler!
Büyük Türkçü, tuğ kaldırdı kükredi;
Türklük ateşini yaktı Türkçüler!
Bozkurtlar uludu, kutlu sesiyle;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!