Dinmez Er Şiirleri - Şair Dinmez Er

Dinmez Er


Midemde bir ağlama nöbeti bulantısı
Ne yazacağım şiirler anlatmaya muktedir
Ne gözyaşlarım bulantıyı bastırabilir
Gün yirmi dört saat yaşıyorum ben seni
Bana dakika kırıntısı bırakmıyorsun

Devamını Oku
Dinmez Er

Seni görmeyeli bir gün de olsa
Bir asır geçmiş gibi uzundur bana
On adım öte dünyanın öbür ucu sanki
Yüzüne hasret kaldım

Kim bilir beni seversin bir gün

Devamını Oku
Dinmez Er

Bırakıp gittin ya beni bir başıma sen
ne varsa yaşanmış bırakarak geride
gidiyorum işte bende bu şehirden
kar beyaz bir kuğunun peşinden

gecelere, bu şehre yokluğunu nasıl anlatırım?

Devamını Oku
Dinmez Er

Kök salmış ağaç idim peronların soğuğunda
Taş duvarlarında garların dondu gölgeler
Beklediğim trenler değildi, sendin beklenen
Şafakların köründe hissiz raylara dalan gözlerim
Ellerim üşüdü düşlerim gibi, daraldı nefeslerim
Hasret yüklü vagonlar gelip geçtiler sen yoktun!

Devamını Oku
Dinmez Er

Ne tuhaf beni soyup soğana çeviren,
Bana dünyayı dar eden, iliğimi kurutan
Dalgasını geçen sahtekârları unutamıyorum.
Duygu sömürücüleri, ağlayan, yalvaranlarda
Küçücük kâğıt parçalarına roman sığdıran
Traji komik aşklar, ateşli âşıklar, dilenenler de

Devamını Oku
Dinmez Er

oda büyük, loş, bir fotoğraf karesi belleğimdeki
yüz yıl, bin yıl mı geçmiş bilmenin ne önemi var ki?
kocaman yuvarlak bir yatak, kırmızı lamba başucunda
kedi gözü küçücük bir ışık, x.y. boyutlu ayna da
gezegenlerin birinden ışınlanmış yatağa bir ceylan
dışarıda gün uyanmamış henüz, mor dağlarda yaban

Devamını Oku
Dinmez Er

Kavgalı olduğum, boğuştuğum hayatta bana umuttun
Tavşankanı çayımdan daha çok sendin içimi ısıtan
Dik durdu başım inadına, eteğe eğilmeyi bilmedi belim
Dost bildiklerimden ihanetler, iftiralar kazancım
Yoldaşım dedim, sırdaşım dedim arkamdan vurdular
Şimdilerde mahpus damlarında gün sayar oldum

Devamını Oku
Dinmez Er

Bazen çok uzak, bazen az yakın
bana bakardı o hep mahzun
ben ona çaresiz
masum bir aşkın doğduğu
ilk yer oldu gözlerimiz.

Devamını Oku
Dinmez Er

Kaçınılmaz sona yaklaştırıyor ayrılık akşamları
Bir görsen halimi, perişanlığımı, yalnızlığımı
Bana çektirdiklerinden bilmem utanır mısın?
Ağzında emziği bir çocuk geçmiş karşıma gülüyor
Bense mama zamanı geçmiş bebek gibiyim
Salya, sümük acınacak halime hıçkırarak ağlıyorum

Devamını Oku
Dinmez Er

Seninle şu köşeyi dönerken karşılaşabiliriz.
Otururuz Karşıyaka vapurunun güvertesinde,
Dağılan saçlarını toplarken sen bakışabiliriz.
Gölgeler uzar gider,ay büyürken İzmir üstünde.

Pencerene gelirim dolunayın uyutmadığı gecelerde,

Devamını Oku