Yokluğunun akıntısına kapıldım gidiyorum
doğrulmayı unuttum düşüyorum
yazlar bitti kışı yaşıyorum
ısınmaz ruhum sensiz üşüyorum
dağı tepeyi aştım arıyorum sen yoksun.
Asla
Beni öldür kılım kıpırdamaz
Ama sakın sevdamı küçümseme
Beni arama sorma
Ama sakın seni unutmamı isteme
Gerçek sevgi zor olanımıdır?
Karanlığın görünmez yüzü olsanda
imkânsızlığın çıkmaz sokağı olsanda
beni bir değil bin kez can evimden
vursanda
ben yine seni tek bilirim yüreközüm
Kazmasız küreksiz toprağa gömdün
Beni sensiz, öksüz, ruhsuz bıraktın gittin
Mezarımı sen kazdın toprağa ellerin değmedi
Kurşunu sen sıktın kanım akmadı
Derya kurudu, derya yandı, derya vuruldu
Boş ve ahenkli bir güne zaman vereceğime
Dolu ve sıkıcı bir zamanla vakit kazanırım daha iyi
Güller dalından kopabilir
Hayat son bulabilir
Yaşamın tatı kaçabilir
Hayat başka yerlere sürükleyebilir
Her şey yeniden başlayabilir
Değişmeyen ve gelmeyen
Bu sana sitem değil!
Gönül yaram
Bu bir elveda değil!
Bu biten aşkıma bir ağıt sadece
Ben hala beni bıraktığın o andayım
Hala kızgınım
Sabahın ilk saatlerin de,
Şakağımdan vuruyor yokluğun.
Gecenin katran karası siyahı gibi,
Düşüyor gözlerin gözlerime.
Kanlı katilin elleri gibi,
Kan doğruyor hayalin.
Ey insan kardeş!
Biz bir bütün göççüz
Yanlışın doğrusu olmaz
Doğrudan,yanlış çıkmaz
Yokuştan düz çıkılmaz
Düz yoldan yokuş olmaz
Sen yoksun ya yabancı yakınım
Yalnızlıklara gömüldüm.
En derinden ve en kuytusundan
Karanlığın en siyahını gördüm.
Ak yanımdı sende kalan
Sen öyle bil hala
Kalemine yüreğine sağlık...