Umuda yolculuk ediyorum
Umuda yolculuğum,
Daha dokuz aylıkken başladı
Karanlıktan,
Gün ışığına çıktım.
Emekledim,
Toprağa
Eceli gelecektir
Kötülük yapan
Ödü patlayandır
Nasıl can verecek
Kansızın kanı akacaktır
Hâlâ çocuk gibi küsüyorum
Gök gürlediğinde ürküp başımı yorganın altına sokuyorum.
Kırıldığımda dudak büküyorum, hıçkırıklarla ağlıyorum.
Bana alınan bir elma şekeriyle mutlu oluyorum.
Hâlâ en sevdiğim pabuçlarım başucumda duruyor.
Ben ne zaman büyüyeceğim bilmiyorum!
Uzaklarda seni aramak,
şehrin ışıklarında gözlerin
mavi, yeşil, siyah, ela...
kim bilir hangi esrarengiz gecedesin?
görsen beni tanırmısın?
kimbilir belki çok yüz çevirdin
Bir başıma düştüm yollara
yollar inat ben inadım
yollar uzadıkça sana olan özlemim
dahada büyüdü seni bulacaktım
hiç sonu gelmesede yolların
ben vaz geçmeyecektim
Denizin kıyıya vuran dalga sesleriyle
Dingin bir kafayla
Gömülmüşüm bir hikayenin içine
Ali ARSLANin “serçe” adlı
Kitabını okuyorum.
Bir anda içim eziliyor
Seni düşünüyorum seni
Biliyor musun dün akşam saatlerce
Balkonda oturdum ve seni düşündüm
Gökyüzündeki yıldızlara bakarak
Sana seslendim…
Sana gelip seni ne kadar çok sevdiğimi
BİR YOL VAR UZUN
Yaşanıyor günler
zamanı gelen gidiyor
ömürler hızla geçiyor
bir yol var uzun...
bir yol var suskun
DİĞER YARIM
Her güzelliği sevdiklerimizle
paylaştığımızda
güzelliğini kaybetmeden
güzel olduğunu anlarız
ve gerçek güzelliği tam yaşarız
Aldı başını gitti sevdam
Sürükler beni bomboş zaman
Yaralar beni senden kalan
Al götür bu canı sende göm
Kurudu gözüm ağlar içim
Kalemine yüreğine sağlık...