Kol geziyor zehir tacirleri,
Ölüme itiyor körpe bedenleri.
İz bırakmıyor katil siyah eldivenli.
Günahı, sevaba örtülü rengi ebruli…
Orospu gecelerin arka yüzünde,
Çırılçıplak duruyor renkler;
Acısıyla, hasretiyle, özlemiyle sevdim işte
istersen mezarımı kaz ama bırakıp gitme
zehir kat kadehime içerim ama hasret deme
gözyaşlarım akıyor taa ezelden
son gülüşlerim yine sende
neden diye sorma sevdim işte
Benim ruhum kalemim, defterim kalbim.
Şiiri çok severim.
Topraklarımızda tohumu hep ekilidir
Çocuklukta başlar, sevgi yüreğimizde...
İncedir sazın teli, aşık olur garip bir deli
Kadın edalı, zarif, ince belli
Sevebilen
Segilere gölge düşüren,
nefrettir.
nefreti bitiren ise?
sevgidir.
içimizde sevgileri
Ben bende başlar bende biterim.
başkasında yaşamam...
başkasını kendimde yaşatabilirim.
yaşayabilmek için, kendimi yenilerim...
yeniliklerim umut etmek, sevmek,
üretmek, kıymet bilmek,
Yıldızlı bakışların yok üstümde
gülümsemelerim faydasız
sensiz yaşam anlamsız
gülüşlerinde kayboluyorum
mutluluğa kucak açıyorum
ama olmuyor olmuyor işte
Kahpe bir dünyanın, kahpe insanıydı
Kör kurşunu attan
Bir çocuğu yetim bırakan
Ve bir çocuğu kör, birini topal
Dili suskun, gözleri acı dolu
Giden gitti
Soluk soluğa acılar iz peşinde
kıvranan bedenim sancı içinde
dostluklar kaldı ta dünde
ıstırap içinde geçti bugünde
yılların yolları uzunmu uzun
Zalimler
Zalimler dev sanır kendini
Bilmez ayaklar altında ezildiğini
Maskeyle aslanken
Maskesiz kedi olduğunu
Mahzuna zalimin zulmü
Zalim töre gözün çıksın
Sevdiğine kaçtı diye
Vurdular suna kızı
Zalim töre sonun gelsin
Ekrem kadirin oğlu
İsmail,i vurmuş
Kalemine yüreğine sağlık...