Üç hayatın düğümü
Ulvi bir çınar ağacının doruğundan
Güneşine isyan ediyor
Gözleri gökkuşağına bulanmış
Duman renkli aksak güvercinlerin sesleri
Mavi izmaritleri okşuyor
Sana açılır yüreğimin sürgüleri
Yıldırım gibi dizilir gecenin boynuna yalnızlık
Çürümüş bir nefes gibi uykularımı böler sevda sözleri
Aşkın iştahsız bir ölüm gibi kapımda biter
Sana açılır yüreğimin sürgüleri
Bir avuç çiğ tanesi al koynuna bu gece
Yokluğumu sar yüreğine
Suskun teninde ara derin nefesimi
Dudaklarının en ücra odalarında tüket son nefesini
Ölü bir ressamın ölümsüz paletini sakla gözlerinde
Dünsüz ve yarınsız kadın
İstasyon çığlıklarına inat
Toros göbeği çakmağına sarıldı
Su yeşili izlerinde vagonlar dolusu hüzün
Titreyen işaret parmağında
Sade bir ot kokusu
Dalgaların zulmünden teğet geçti
Sol ayağım
Islak kumların üzerindeki bayat izlerimi
Rüzgar çürüttü
Dallarımı uzattım göğe doğru
Yıldırımlar kırdı düşlerimi
Kucağımdaki incirin ak çekirdeğinde
gözü yaşlı bir cenin...
Sen pervasızca terkederken gölgeni
İnce bir gökkuşağı vuruyor ak saçlarına
Yağmurun sillesi akıyor
Bıçağının kör sırtından
Pembe damalı bir yorgan misali
Örtülüyor bulutlar
Gecenin ıslak gözlerine
Umberto'nun askıdaki gülüşü takılıyor
Güneş'in gözbebeklerine
Rügzanı koynumda saklıyorum
Beyaz ve gürbüz masanın arka ayağında
İki anahtar deliği...
Alice'siz...
Birinin kilidi evvelden silinmiş
Diğerinin yalanı en büyük günahıyla sevişmiş
Çarptığım camekanı ıslatmamalıyım
İçimden prizmatik hevesler geçmeli
Aradığım ölçü kayıp olmalı
Endazesi bozuk bir doğuma gebe kalmalıyım
Allame mi olmam gerek
Sisli perdelerin emsalsiz çekik gözlerinde
Bir avuç özlem biriktireceğim
Solgun ve durgun Mayıs akşamlarının
Karanlık sürgünlerini besleyeceğim
Seni silik kayboluşların somut duygularında bekleyeceğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!