dolandım yaramaz çocuk giysisinde
öylesi hoyrat / öylesi gamsız
dalgaların vurunca zaman zaman / hüzünlendim de
hiç bitmeyen rüzgarda dolanan izini sürüyordum
oram buram çizilse de kayalıklarında
böylesi özgürlüğünü yaşamak
silerek tüm acabaları
bir fırça darbesinde
batırarak kaygıları
denizin bittiği yerde
beklentileri gömüp
unutarak adresini
yaşamın neresindeyim neresinde
hangi kıvrımını dişliyorum
biliyor muyum diş izi zamanı
yaşamın neresindeyim neresinde
tam göbeğinde mi yoksa
çöreklenmiş her şeyimle
sözcüklerin noksan
resimlerin dilinin köreldiği yerde
karanlığın içinden dörtnala fırlayan bir rüzgarın sırtında başladı
her şey dönendi
ruhu bile değişti ağaçların
öylesi bir tada büründü ki her şey
avucunu açtı rüzgara
kapadı sonra çocuk
bulandı yüzü
bir sevincin aydınlığına
dudağına yapışılı ıslığı keserek
olanca çoşkusu ile seslendi
zaman kayıyor zamanda
siliniyor belleğimiz
bir dokunuşun büyüsünde
öncesiz bir sayfa açılıyor
ışıltılı harflerin cümbüşünde yazılıyor / masalımız
kapanırken perde
paramparça olman / paramparça
her parçanda kalıcı konukların oluşması
ekip biçmesi her boyutunu
bir yol üstünde koşulu ata dönmen
dolap beygiri gibi
kopar zincirlerini Gülsarıyı anlayıvermen
uzat ne varsa
içinden dışına dörtnala koşan
bu doymaz midemin kimyasına girsin
gün olur bir yemek yaparım onlardan
sunarım titreyen ellerimle / insanlığa
kimse bilmez / bir ben bilirim
yaratı denince
usuma ilk vuranlar mı
hım....hım....hım...
düşünmeliyim biraz
öncelikle emektir
yutulan zamanda var
hoyrat / kıvrak / sevecen
bir kedice tırmalayıcıydı / zaman zaman
ne adı / ne sanı vardı
bekliyor bekliyor
gökyüzü yıldız kesince esiyordu koyaklarımda
koyaklarım bekler olmuştu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!