dünlerin ayak izleri üzerinde duran
silindi bir bir yıkandı içim
şimdi bir tek isim
yürüyor türkülerini söyleyerek
belleğimin baş köşesinde resmi
içime sarhoşluklar salarak
nemli odasından cam atölyesinin
nemli bir haykırışla baktı
körüğün horultulu oynayışına
birazdan ateş tavına gelecek
üfleyecekti
milyonuncu kez belki
olacak dileğin
erişilmez değil ki
bir selamın ardından anlatınca derdini
Pinokyo derler biri söyledi
bir yaprağı okşar gibi ağacında
tuşlarda dolaşacakmış parmakların
bir çocuk
nasıl rüzgarı beklerse
gözlerinde uçurtma
uçurtmada yüreği
işte öyle bekler
şair yüreği
masal
masallaşıyor sevdam
masallaşıyor
anılar
anılar
masalımsı kıvrımlarda dans ediyor
artık
ne pusula
ne dümen
ne de yelkenler
işe yarar
okyanusun dev dalgalarında
son yudumdan önce
yarı içilmiş belki
fırladın güvenli sularından limanın
dalgaların denizine
kalanını özgürce bitirmek için / adı konmamışlarda
tüm sonuçlara hazır bir şövalye tavrında fırladın
karanlığın bir ucunda
bir türküye koymuştum
başımı
yastık niyetine
birden türkü elleşti her yerimde
batan dikence gerçek
gece kör
kalem ucu kör
göz kör
kör / kör / kör
ama beyninde yüreğin
duvarsız / damsız / ve çırılçıplak
kuru dere yatağınca uyurken sokak
damla/damla düştü geceye
havlamalar
bir bekçi
yabancısı güneşin
amansızca dişlerken bedenini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!