bir gün / bir yerde
öngörülmemiş bir zaman ikliminde
bir kahvenin içine düşecek belki gölgelerimiz
kahve yitirerek benliğini
başka bir türkü söyleyecek belki
asırlardır hiç öylesi içilmemişcesine
karasabanla sürülmüş bir tarla gibi yüreklerimize
bir çentik daha / boydan boya / kıpkırmızı
Hrant Dink
bir güvercin tavrında yürürken gün ortasında
zamanın belleği yazarken on dokuzunu ocağın
karanın karası bir bulut üzerine düştü
işte tutsak o
bilinmezin çalgısıyla
yabansı melodiler çalan
toprağımıza avuç avuç
kuşkunun tohumlarını döken
yeniliğin fenercisi
bir ayrıntı süzülerek en olmadık yerden
toplar bulutlarımı aniden
bir rüzgarsa fırlar kuytularda bir yerden
sağarak bulutların memelerini
ezerce döver toprağımı
döver ezerce
o ki / tanımam
hiçbir zerresini o faninin
bil ki / alınganlığının vardır bir arka bahçesi
orda pişirir yemeklerini / gizli gizli
yer oburca bir iştaha ile / salya sümük
orda saki / orda huri / olmayasın
bir elim zindanımda
prangalı
öteki
yıkmış tüm surları
yürüyor
o günden beri
yürüyoruz / tünelin ucu iğne ışığı
sarı / kırmızı / mor
tüm renklerde döneniyor
ha gayret / az kaldı diyor
gizemli bir ses
yürüyoruz
bir sözcüğün tınısında
devrildi zaman
iskambil kağıtları gibi
sobelendi yürek
saklandığı zamanda
tutunamadı bahar yağmuru
resmini sildim unutuşun
sildim dünden kalan ayak izlerini
ne unutmak
ne de bırakmak
azgın sularına bıraktım Amazon'un
yem yaptım timsahlara
sokağın gecesini yırttı adam
yırttı boydan boya
gece titredi
geceye bakan pencerenin ardında / kadın titredi
adam
kararlı / hızlı adımlarla vardı kapıya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!