Şiraz da
Bir elma ağacının altında
Rüzgar dökerken
eteğinde ki kumu yüzüme
Zaman yiyor
Yokluğun asıldı boşluğuma
Kanadı kulağıma sessizliğin...
Varlığının kalın ipi
Yokluğunun
İnce iğnesiden geçti
Boynum nerede bulamadım
Kopsa şu kıyamet
Gitsek
Otursak yine
elma ağacının altında
Ve hiç anmasak bir daha
Ne habilin
Birazdan
Açarım gözlerimi
çekilir içime gözümün suyu
içimde kalır bakışlarım.
Birazdan med-cezir olur
Kirpiklerim de kum kalır
Cennetiniz de
kurbağa vıraklaması var mı ?
Cırcır böceği sesi
Ateş böceği dansı
Horoz şekeri
Çocuk kahkahası...
Ordularıyla gelselerdi savaşır
Kuşkusuz ki ölürdüm
Fikirleriyle gelselerdi
Kuşkusuz ki çürütürdüm
Ama onlar beni
Masum çocuklarla sınava soktular
Güneşe bak sen...
Isınsın gözlerinde ki su...
sonra
Ağla içinde ki bahçelere,
Islat fidelerini..
Gözlerin karanfil koksun...
Aşk yakabildi mi sizi
Hangi ateş ki;
Kıvılcımını feda etmiş boşluğa...
Sizde aşk;
Hangi tanrının gayrı meşru anasının adı
Sanmasınlar ki
Bu yürek yenik...
Sanmasınlar ki
Korktuk bu kavgadan...
Sanmayın ki
Çelik mızraklar ucunda saplı kitaplarınız
Cennetiniz de
kurbağa varaklaması var mı?
Cırcır böceği sesi
Ateş böceği dansı
Horoz şekeri
Çocuk kahkahası...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!