Sessizlik
yorgun ayakları ile yürüyor
Şimşeklere sikilmiş
bir bulutun yağmur duası
Öldüler...
Çamur da…
Çıplak ayaklarıyla...
Tepeden tırnağa yoksuldular
Göğüsleri parçalanmış öldüler...
Elsiz ayaksız gömüldüler...
Zaman dikenli elleriyle
gezdirdiğinde hatıraları yüzünde
Uzak iklimlerde olacaksın sen zaten
Sonsuz bir okyanusun,
tam ortasında
küreksiz bir sandal gibi
Ve açıldı Pandoranın kutusu
Dil çıbanından irinler saçıldı geceye
Sırat köprüsünden düşüldü
Sırlar ağırlık yaptı heceye.
Maha kir sürdü
Şere yüz
Bir kıyamet olsa da Tanrı için kopsa,
Yargılansa bir kul huzurunda
Hira da kendi sesinde...
Verse hesabını
Yaratığı insanda ki;
Yanan etin
Bir şairimsi
osurur sözlerini
dizer
cümle ipine
Bir yosma
Doldurur eteğine kelimelerini
Ah bee kadın;
Seni seveceğim diye
kaç intihara geç kaldım
bir bilsen...
Bir bilsen...
Seni seveceğim diye
Git dedin...
Gittim...
Git dediğin yerdeyim...
kırk altı kromozom
atmış dört milyar
hücreye tutsak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!