Gel, bu köprüleri beraber kuralım,
Zamanın nehrine sağlam adımlar atalım.
Kırgınlıkları, dargınlıkları unutarak,
Birlikte yürüyelim, sevgiyle dolarak.
Kelimeler köprü olsun aramızda,
Gözlerin ayrılıkla dolu, yüreğimde fırtına,
Sen giderken ardında bıraktın beni hüzünle.
Gökyüzü ağladı, damla damla yağmur oldu,
Hasretin serpiştirdi bulutları üstüme.
Gelincikler solarken yolda, seninle açardı,
Golgemle konuşurum, yalnız kaldığımda,
Ona anlatırım derdimi, içimi açarım.
Gölgem sessizce dinler, hiç yargılamaz,
Kimsem kalmadığında, beni yalnızca o anlar.
Güneşin batışıyla uzar gölge,
Hayaller sadece düşlerken güzeldir,
Gözlerin kapalı, ruhun özgürken,
Gerçek dünyadan uzak, serbestçe süzülür,
Renkli düşlerin içinde gezersen.
Hayaller bir bulut, hafif ve serin,
Hayat ne garip değil mi?
Bir an gülerken, bir an ağlarsın,
Bir yolda yürürken, birden duraksarsın,
Bir düşte kaybolurken, gerçeklere uyanırsın.
Hayat ne garip değil mi?
Bir sabah mıydı, gözlerini açtığın an,
Huzurun kapısından geçip de anladığın?
Yoksa bir sevdanın alevinde mi yandın,
Küllerinden doğarak, yeniden mi başladın?
Ne oldu şimdi, yaşadığını mı bildin,
Her nefeste bir can gidiyor,
Zamanın hoyrat ellerinde savruluyor.
Bir yıldız daha kayıyor gökyüzünden,
Sessizce, usulca eriyor.
Her nefeste bir can gidiyor,
Sanki dünya kararıyor, güneşi kaybetmiş gibi
Aydınlık yarınları beklerken bir umut kayboluyor
Sabahı beklerken uyanamamak gibi bir şey belki
Kaybolmuş hisler açığa çıkmak istercesine çırpınıyor
Yolunu kaybetmiş göçmen kuşlar gibi
Hey gidi dünya, ne boş yaşamışız,
Koşarken hayata, hep yanılmışız.
Meğer zaman, kum gibi elimizden akmış,
Bir an olsun durup, hiç düşünmemişiz.
Her güneş doğuşunda, bir umut sanmışız,
İçimde yarım kalmış hikayeler var,
Anlatılmayı bekleyen,
Belki de hiç tamamlanmayacak,
Sessizliğe gömülmüş kelimeler gibi.
Her biri bir umut,
Değerli dostum şiirlerin çok güzel. Yüreğine sağlık. Devamını bekliyoruz.