Yıkılan binaların enkazı,
Seni onarsam ne kadar dayanırsın ki,
Ne kadar ayakta kalırsın ki...
Aldatılan insanlar gibi,
Yüreğin yakar beni.
Sorgular her gece beni,
Anlatıldım,
Bir sevda masalında,
Kaldım,
Uzak diyarlarda,
Ağlatıldım,
Yardan uzaklarda,
Aşık olup yolunu şaşırınca,
Cengiz Kurtoğlu götürür okul yıllarına,
Boynuzu yiyip de özüne kavuşunca,
Değmediğini anlarsın ya,
Güllü’ye gidersin ağlamaya.
Baktın ki unutamayacaksın,
Ne zaman seni düşünmeyi özlesem,
Ne zaman sana güzel şiirler yazmayı istesem,
Çocukları ağlarken,
Kadınları ölürken görürüm..
Ne zaman gözlerini düşünsem,
Mavilere sözüm,
Aşk diye çıkma sakın yollarıma!
Sollama yapacaksan uçurumlarda,
Ve aşk dediğin bir hüsran olacaksa,
Tutma sakın ellerimden asla!
İstemem bir kez daha,
Böyle riyakar mıydı?
Böyle fedakarlık,
İcra yoluyla satılacak mıydı?
Ben sadist yüreklerin dadısı,
Ben kalleşliğin hedef tahtası,
Sana bu seven aptal kulunun
Zaman iyileştirici değil dedim sana,
Şizofreni bir Azrail;
Sana hikayeler anlatıyor sansanda
Yalnızlık içinde kaybolacaksın.
Kayboldukça korkacaksın,
Aşksız yaşlanmaktan,
Silahı dayayıp tam yüreğime,
İçimdeki seni vurdum dün gece,
Teneşire yatırdım,
Akladım pakladım,
Baktım ki kalbin pislik içinde,
Seni sardım siyah bir kefene,
Bugünlerde suyu eksik rakı gibiyim,
Hıyarım bol,kaşarım bol,
Bir sen yoksun işte.
Deviriyorum sensizliği,
Ciğerimin köşesinde.
Yüreğim acılarla dolu,
Acınmak değil acındırmak değil,
Uçuyorum suskunluğa doğru,
Gidiyorum belki bitişe....
Üstelik gelmemecesine...
Sus! diyorum sus!
Hayatınız ve şiirlerniz beni çok etkiledi sizi yeterince tanıdıgımı düşünüyorum zaten akıp giden zaman sizi unutturmaya yetmedi (UNUTULANLAR UNUTANLARI ASLA UNUTMAZLAR)
SAMET GÜRTAY