Gözlerimin içi parlıyormuş,
Konuşurken pır,pır ediyormuş yüreğim,
Daha bir güzel bakıyormuşum bugünlerde,
Öyle söylüyor bütün mahalle.
Kahvaltı masasındayken ekmek bitmiş,
Borcum var diye market ekmek vermemiş,
Eğer sevilmiş iseniz;
Direnmelisiniz! !
Sevdanızı gasp edecek olan kahpelere..
Eğer sahtekârlıksa sevdanızın adı;
Çıkartacaksınız darağacına,
Ey ağır ve sağır sultanım;
Burnu kaf dağından insin artık yüreğinin,
Bil ki;
Yalnızlar rıhtımın da geçiriyorum her geceyi,
Seninle dolup taşıyor bu yürek bendi,
Gözlerime bir kez olsun hadi gülümse,
Gideceğim böyle uzaklara,
Gittiğim yerin adı bile olmayacak haritalarda...
Takacağım kulağıma kulaklığımı,
Maksim'in parmakları vuracak piano tuşlarına,
Duymayacağım canımı yakan insanları.
Ve ağrımayacak hiç bir yerim bir daha..
İçimde iç savaş var,
Acilen yenilenmem lazım,
Yoksa dışım eskiciye gidecek..
Bilir misin bilmem.
Birbirine dua eden iki kalbi
Allah iki defa severmiş.
Ben sana aşk ile yanarken
Dua ediyorum sevgili.
Sensizim demekten yoruldum her şiirimde sana,
Kısır döngü bir sevgiyle yoğrulup her yeni güne,
Yine sensiz başlamak gün diye sürgünlere,
Uyandığım anda senin yüzün yerine
Aynalara bakıp mest olmaya başladım,
Çift kişilik kocaman yatağımızda...
Gelenler diyorum,
Gidenlerin yollarına
Hani özlemle baktırıyor ya,
Kitaplar arası onca sakladığım,
Kurumuş gülleri bile aratıyor ya,
An geliyor keskin bıçağa bile,
Şiir değişik renklere bezenmiş gül bahçesi gibidir,
Her mısrası gül kokar şaire.
Ama gel gör ki;
İllede dolaşır işte,
Antisosyal bir p*k böcüğü şairin gül bahçesinde.
Anosmik bir kayıba uğratır seni gevezeliği ile.
Varsın bana günaydın deme ama;
Bir gülüşün olsun,
Sevgi dolu olsun,
Gülüşün gözlerimden
Dudaklarıma düşsün,
Sevgi dolu gülüşünle,
Hayatınız ve şiirlerniz beni çok etkiledi sizi yeterince tanıdıgımı düşünüyorum zaten akıp giden zaman sizi unutturmaya yetmedi (UNUTULANLAR UNUTANLARI ASLA UNUTMAZLAR)
SAMET GÜRTAY