Gökyüzü çok hüzünlü bugün.
Durmadan ağıtlar yakıp ağlıyor.
Karalar giymiş üzerine.
Çarpıyor başını oradan oraya.
Neden bu kadar dertlisin gökyüzü.
Küskün müsün insanlığa.
Ah zalim yürek,
Bıktım usandım senden.
Hep başımı belaya sokarsın.
Yanlış yerde atıp,
Söz dinlemezsin.
Ne yapayım ben sana,
Alıp gitsem başımı bu diyarlardan.
Heybeme sadece sevdiceğimi koysam,
Açsam kanatlarımı uzaklara,
Uçsuz bucaksız diyarlara varsam.
Alıp gitsem başımı bu diyarlardan.
Saçlarıma kar yağdı dostum.
Virane gönlüm hergün yıkılmakta,
Burnuma ne çiçeklerin burcu burcu kokusu,
Nede göz kırpan güneşin pırıltısı.
Yok artık dostum.
Ne artık gönül seviyor,
Hangimiz yaşar tam anlamıyla sevgiyi,
Gözyaşı dökmeden,
Yüreği acımadan.
Sevgi öyle bir şey ki,
O kadar kırılgan
O kadar narin ki,
Hayat bir şiir olsa,
Yüreğimiz mısralar.
Umutlarımız kalemimiz.
Yazsak baştan sona hayatımızı,
Her mısrada yaşamı dillendirsek
İlk mısra çocukluğumuz olsun
Kollarına al beni sevdiğim
Sarıl bana sıcacık
Koru beni kötülüklerden
Bırak hıçkırıklara boğulayım
Sarıl bana sıkıca
Pusatları kuşandım hazırım savaşa
Kılıcım gücüm
Yayım gururum
Hançerim umutlarım
Meydan okuyorum hayata
Ya yenileceğim ya yeneceğim
Şehidimin ayak sesleri toprağı inletiyor.
Sesi göklerde çınlıyor,
‘’Vatan sana canım feda’’
Şehidimin her damla kanı milletini şahlandırıyor.
Şehidimin son gözyaşları,
Anasının yüreğini dağlıyor.
İçeceğim bugün sabaha kadar.
Yıldızlarla dertleşip,
Ayla kadeh tokuşturacağım.
Denize anlatacağım kaybettiğim sevgilimi.
İçeceğim bugün sabaha kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!