Canan Uncu Şiirleri - Şair Canan Uncu

Canan Uncu

07.11.2010
İnsanlar.Bizler.Ruhumuz…
İçlerinde ne kadar değişik anlamlar barındırıyor değil mi? Biz yada ben.Çeşitli sorular.’’Ben kimim.Niye geldim bu dünyaya.Ya da şimdi boş boş bilgisayarın başında ne yapıyorum…’’Düşünen yaratık olmak ne kadar zor.Uff her gün karmaşa.Mesela,bir düşünelim kendimizi.Her gün kaç değişik kişiliğe büründüğümüzü.Mutluyken bir anda kendinizi dünyanın en mutsuz insanı hissediyorsunuz.Hatta başımıza bütün dünya yıkılmış gibi davranıyoruz.Başımız iki elimizin arasında düşünüp duruyoruz.Belki de ne düşüneceğimizi bile bilmeden saf saf oturuyoruz.Acaba dengesiz miyiz biraz ne? Biranda tekrar neşeli olup şarkılar söyleye biliyoruz.Mutluluğu,hüznü,kini,sevgiyi birbirine o kadar karıştırıyoruz ki sonunda dolaşıp kalıyoruz içinde…
Hayda bu seferde tekrar en başa dönüp ilmekleri çözmeye çalışıyoruz.Bazı düğümleri açmayı başarıyoruz ama! İşte bir de aması var olayın.Her düğümün yerinde kırışıklıklar,yıpranmalar ve kopmalar oluyor.Hiç bir zaman gemici düğümü olmuş kendimizi,ruhumuzu ve hayatımızı tam anlamıyla açamıyoruz.Ekonomi eğrisi gibi bir iniyor bir çıkıyor ruhumuz.Düşünen adam pozisyonunda da hayatımıza devam ediyoruz…
Zor be arkadaşlar insan olmak zor. Değişik yaratıklarız vesselam.Kendimizi,ruhumuzu anlamak zor.Siz ne dersiniz bu duruma?

Devamını Oku
Canan Uncu

SATILIK HAYATLAR

Küçük bir çocuk görüyorum her gece rüyam da yorgan altına gizlenmiş korkulu gözlerle etrafına bakan korkmuş bir çocuk antreden sızan ışığa doğru sallanarak yürüyen elinde bir Pazar torbası, içinde çocuklarına aldığı çikolata üstü başı çamur bir adam belki de hayatında yolunu kaybetmiş ailesinin ona çizdiği yolda yenilmiş kendisinin çizdiği yolda da çocuklarının hayallerini yıkan bir baba.
Hayat ne kadar garip değimli aslında kader kendi kendine yazılmıyor. Kaderi yazan anne ve babalar herkes ailesinin yazdığı yolda yürümeye çalışıyor sadece. Bir düşünsenize sizin hayatlarınız nasıl? Hangi durumdasınız? Ve sizi bu duruma kim getir di? İçin için kimlere öfkelisiniz yaşamınızda? Ben söyleyeyim mi? En yakınınızdakilere sizin hayatlarınızı farklı yönlere çekenlere. Belki sizin istediğiniz hayatlar üzerinden anlaşma yapanlara. Hiç düşünmeden pazarlanan hayatlarda acı çekenler her seferinde bir kat fazlasını çocuklarına yaşatıyor. Mutsuzluk katlayarak mutsuzluğu doğuruyor. Size bir hayat sunuyorum. Satıştaki et pazarından arta kalan yalnızlık ve mutsuzluklarla dolu bir hayat.
Uzun boylu çekik gözlü, kırmızı yanaklı fakat fazla gülmeyen bir adamdı Kemal ama çocuklarını çok severdi. Onları mutlu etmek için her sabah yumurtaları rengarenk boyar yavrularım diyerek başlarını okşardı. Bazı akşamlar iki kadeh içip anlatmaya başlardı. En başından, babasından bir ağa bir bey ‘’her sabah erkenden kalkar ve çizmelerini parlattırırdı. O çizmelerde kendini görürdün ’’ derdi. Kemal ’ın dedesi Kafkasya’dan gelme kazak türkü savaş zamanında her şeyini satmış kolunun altında bir küçük sandıktaki mal varlığıyla. Buralara kadar çocukları için yeni bir hayat kurmaya gelmiş. Belki o çocuklarının kaderini güzel yazdı. Çocukları onun ölümünün ardından birer bey oldu fakat oğlu yani Kemal ’ın babası nasıl yazdı? O yaşamdan istediklerini aldı. Büyük bir zenginlik iki tane güzel kadın ve bir çok çocuk. Şimdi o yazıyor çocuklarının kaderini hayatını yada mutsuzluklarını. Hiç birine gönüllerinden geçeni sormadan ‘’içinin titrediği arzuladığın yarin kim’’demeden. Kötü bir kararla da hem oğlunun hem çocuklarının hayatını tek kalemde yazmış oluyor.Yani Kemal ve ona bağlı diğer mutsuz hayatlar.
Kemal gençliğinde yaşamayı çok severmiş arada evden kaçıp şehir şehir gezermiş gerçi her defasında babası onu kulağından tutup getirirmiş. Zamanla deliliği gitmiş ve iş adamı olmuş. Tabiî ki babasının yardımları ile zengin olarak doğup zengin olarak bir yaşam sürerek. Hayatta her şeyin bedeli olduğu gibi bunlarında bedelini ödemeye hazırlanarak. Bir akşam içki sofrasında iki arkadaşın yaptığı anlaşmayla onun ve birçok insanın hayatının pazarlığı yapılırken belki de o neler hayal ediyordu. Belki uzaktan sevdiği belki arzuladığı vardı. Ama önemlimi? Hayır onun kaderini yazıyorlardı zaten. Ferman yazılıyor hayatı pazara çıkıyor. Arkadaşının kızıyla evlenecek, hayat kuracak.

Devamını Oku
Canan Uncu

Bitti derken
İnsan tam bitti derken yeni bir kapı aralanır umuda açılan.
Bir ışık parlar gözlerini kamaştıran.
Tekrar ayağa kalkarsın o zaman işte.
Sanki son vuruşuna hazırlanan savaşçı edasıyla dikilirsin.
Tekrar ayaktasındır işte bittim derken.

Devamını Oku
Canan Uncu

Tek Çare
Kalp atışları arasın da kaybolur sevdalılar.
Birbirlerinin gözlerinden akarken,
Artar özlemler.
Aşk alıp başını giderken,
Umutsuzluk yaralar seven kalpleri.

Devamını Oku
Canan Uncu

Yaktın gittin.
Küllerimi dört bir yana savurdun.
Yeni baharlar göremeden,
Soldurdun gençliğimi.
Ezdin geçtin,
Ne olacak diye düşünmeden.

Devamını Oku
Canan Uncu

Saçlarıma kar yağdı
Zamansız yağan bir kar.
Çocuk yüzümde çizgiler var.
Gözlerimde gizli yaşlar
Özlüyorum kaybettiğim çocukluğumu
Hiç oynamadığım evcilik oyununu

Devamını Oku
Canan Uncu

Çocuk olmak zor.Neden hep çocuklar hayatın yükünü taşımak zorundalar.O küçücük omuzların da neden bir sürü yük taşıyorlar hiç düşündünüz mü? Şimdi belki bazılarınız ne yükü diye bilir.Bazı çocuklar dünyaya gerçekten şanslı geliyorlar.İyi koşullara ve iyi anne babalara sahipler.Ama bazıları o masum yüreklerinde o kadar acı yaşıyorlar ki.Gözlerini açar açmaz,kendilerini anne baba kavgasının içinde buluyorlar.O masum yüreklere sadece kuş gibi çırpınmak kalıyor.Anne ve baba kavgası arasında dört bir yana debeleniyorlar.Yada en ücra köşede kulaklarını kapayıp duymamaya çalışıyorlar.Sesleri duymamak için de hayallere dalıyorlar belki.Sonrada gözyaşları arasında uykuya dalıyorlar.
Çocuk olmak zor. Baba sevgisini içki şişelerinden arta kalan zamanda tatmaya çalışıyor bazısı.Yada en çok sevgiyi suratlarda patlayan tokatlarda yaşıyorlar.Anne sevgisini ise ya sinir krizlerinin arta kalan zamanlarında yada gezmelerinden ve zevklerinden arta kalan zamanda.
Çocuk olmak zor.Çaresiz olmak daha zor.İki dakikalık zevk sonunda.Bir ömür taşıyacağın yüklere sahip olmak.Taşıdığın o çaresizlik yükünü hiçbir zaman atamamak.Küçücük yürekteki korkuyu ve kaybedilen güzelliği daimi hatıralarla yaşamak.Sokaklarda arkadaşlarınla oynarken,babanın kendinden geçmiş bir şekilde gelmesini izlemek.Her şeye rağmen o küçücük vücuduyla koca bir vücuda kol kanat germek.
Çocuk olmak zor.Umursamaz anne babaların sayesinde sokağa düşmek.Aç kurtlar sofrasında meze olmak.Ya hırsız,ya tinerci ya da en kötüsü insan denilmeyecek aciz yaratıkların fantezilerini süsleyip kuklası olmak. Vatan hainlerinin elinde maşa olup milletine toprağına karşı durmak. Küçük bedenlerin horlanarak üç kuruşa çalıştırılması.Açlık sefalet çekmek.
Çocuk olmak zor.O masum yüreklerinde taşıdıklarını anlatamamak.Bizimde onlar çocuk deyip anlamaya çalışmadığımız yürekler.Birde onlar tarafından görelim dünyayı.Bir kaç dakikalık zevk sonucu dünyaya gelen meleklerin kanadını kırmayalım.İstedikleri sevgiyi çok görmeyelim onlara.Gülen gözleri soldurmayalım…

Devamını Oku
Canan Uncu

Kalemim isyanda şimdi

Sevdalımın acısı yüreğimde çınlıyor,
Paramparça olmuş aşka dair umutlarım.
Sevdalımın yüzü karışmış hayallerime.
Elimde kalemim,

Devamını Oku
Canan Uncu

Biz kalemimizin ucunda yaşarız,
Yüreğimizi işleriz sırmalı kelimelerle mısralara.
Aşkımızı yaşarız doya doya,
Acımızı çekeriz kara cümleler de
Bazen’’anasını sattığımın dünyası’’diye küfürler savururuz.
Yazarız görmüş gibi yedi cihanı.

Devamını Oku
Canan Uncu

Cezam Yalnızlık
Çilekeş gönlüm yine düştü karakola.
Tam kurtuldum derken
Tekrar tekrar yakaladı hayat polisi.
Hayat yargıladı insafsızca
Zaman yüzüme tokat ata ata şahitlik etti.

Devamını Oku