Herkes olmayacak bir düşü besler,
Çünkü rüyalar çabuk ölür bizim şehirlerde,
Kulaklarda yankılanır hiç duyulmayacak sesler,
Bir şehir akar sakin nehirlerde.
Bir hayat ölür kimse bilmeden,
Sessiz, ağır ağır akan bir zaman...
Ayın şavkı vuruyor gökyüzüne.
Deli dolu bakışlar oldukça yaman,
Gecenin puslu havası siniyor yüzüne.
Bozkurt sessiz ama yanıyor içi alev alev...
Buram buram yalnızlık kokar
Dolunay çıkınca ortaya
Yıldızların aydınlattığı gecede
Safi yalnızlığın sesini
Herkes bana karşı hissi
Bitmiyor özlem dolu geceler.
Susmuyor kafamdaki çığlıklar.
Dudaklarımda düğümlenmiş kelimeler...
Bu şehir bana acı veriyor.
Kulaklarımda ürperiyor yalnızlık şarkıları,
Kimsesizlerin sığınağı nedir?
Nedir bu manasız derin azap?
Yalnız bir insan, altında bir sedir,
Sanki damarında kan yerine kezzap.
Bilmiyorum, bu nehir nerede son bulur?
Gözlerde hüzün var bu gece,
Şafağın senden arda kalanında,
Kalbime kazınan tek hece,
Seni hisseder her anımda.
Kesif bir duygusallık sarar ruhumu,
Bu sabah etraf eflatun rengi,
Pembe gül yapraklarıyla bezeli,
Hiçbir eşkıya bozamaz bu ahengi,
Çünkü başka yok bu kokudan güzeli.
Zaman güzeli yüceltir, eritir eskiyi,
Duygularımız ölüyor yavaş yavaş,
Olmuyordu teselli, gözlerimizdeki yaş.
Kararıyordu gece olmadan günler,
Soluyordu yapraklar yavaş yavaş.
Eriyordu mantığımızla beraber sevgimiz,
Gel gönlümü fethet.
Bitsin bu hasret.
Halim yorgun, halim bitkin,
Gel, dolmadan ebedi mühlet.
Gel gönlümü fethet.
Gece bastırırken sen doğarsın,
Bütün gün aşkımdan ölürüm,
Sende bulmayı umarım sevgiyi,
Aşkınla çözülür bu kördüğüm.
Nedensiz düşer aklıma aşklar,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!