Her insan kendi şiirini yazar aslında...
ilham denen şey palavra...
her ayrılık bir şiir
her kavuşma...
sadece kalemle
ve sadece sandığında sakladığın kelimelerle
Ben çocukken bu şehirde
yine fabrika bacaları tüterdi
dört köşesinden.
Ama yine de zemheride
nefes alırdık hepimiz.
Oksijene muhtaç kalmadı
Gitmek her zaman kapıyı kapatıp gitmek değildir.
Gitmek,bazen en yakınındayken bile,
hatta dokunurken bile tenine,
hasretini çekmektir.
Gitmek her zaman bir veda değildir.
bir gemi geçmekte boğazdan ağır ağır
bense seni düşlemekteyim.
dışarıda serseri lodos
çıldırmışcasına sahile vuran dalgalar
ve de açlığın son deminde
uçuşan martılar.
Okulu kırdığımız zamanlardı...
özgürlüğüne kavuşmuş
mahkumlar sürüsü dağılırdı
mayıs aylarında
İstanbul meydanlarına...
işgale uğramış şehir gibi
(Sabah)
Ben seni sabahlara kadar bekledim
o sahil kahvesinde.
saymadım saatleri,
içtiğim sigarayı, çayı...
Çok uçurum kenarından döndük bir çırpıda...Çırpınarak hatta çırpılarak omlet olduk sofralara...Birkaç kez düştük hatta, kanadık ölesiye...
Hayat bize sevmek için zamanında fırsat vermedi.Ve sonra zaman geçti çok fırsatlarımız oldu ama biz sevemedik...
Pespembe hayaller kurmaya hiç mi hiç vaktimiz olmadı bizim. Çocuksu duygularımız... oyunlarımız ve oyuncaklarımız, öğretilerimiz bile garip bir
yetişkinlik kokardı.
Yanlızlığımda bulmuştum seni.
Oysa; soğuktan kardan adam olduğum günlerde
sokaklarda aradım gecelerce....
Parke taşlı sokaklarda
törpüledim ömrümün fidan çağlarını.
Sokak lambalarından başka bir ışık
ne kadar yüksekten düşse de bir taş,
bir kovuktur son durağı...
ne kadar yakından gelse de bir laf,
bir doruktur son durağı...
kırılmak sevgiden doğar
Gelibolu'ya.....
dev orkinosum vardı benim.
gün batımında
aynı yer,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!