Yaralarını sarmaya geldim
Onarmaya seni,
Seni tanımaya
Kanayan yerlerini kucaklamaya
Tamamlamaya eksiklerini
Hırpalanmış yanlarına usulca dokunmaya
Girdiğim tüm kuyulardan kurtulacağım
Kendime söz
Bir gün bambaşka biri olacağım.
Bazı yerlerden yara alıyoruz ve bir ölüyü diriltiyoruz sonra ruhumuzda.
Sonrası kayıp.
Olmaz sanılıyor
Vazgeçilmez sanılıyor
Bitmez sanılıyor
Bir kibrit çöpüne bakıyor bir evi yakmak
Kimse o kibriti çakmaz sanılıyor
Bu yüzden bunca kaos,
Sevgiler iliştirmiş eteklerine
Zil çalıp oynuyor
Kaptırmış müziğin ahengine
Yaşıyor yaşıyor
Yaşıyor kadın
Öyle taşra öyle kırsal ki buralar.
Burada olmak için burada doğmak şartmış gibi.
Biz burada doğmasak yani
Kimse buralı olmak istemeyecek sanki.
Bir avuç yaşlı nüfusun içinde genç doğup yaşlanmayı bekleyen insanlar var burada.
Tıpkı yaşlanıp ölümü bekleyenler gibi.
Sanki sana dair bir şeyler var hala şehirde
Bir orman gülümseyen güpe gündüz
Bir kayın
Bir gökyüzü
Mavi
Bir karartı kaygan zemine düşer gibi
Zardan daha ince
İnce bir yanlızlık
Kılı kırk yarmış da gelmiş sanki
Oturmuş kucağıma
Sanırsın aralık kedisi
Hafif ürkerek uyandırmaya
Sanki buralarda bir yerlerde
Sanki ebediyen hep aynı yerde
Al
Al
Al bu taşı içimden
Çatlamadan,kırılmadan henüz
Beni bir rüzgar ayırdı ruhumdan
Bir gezegende kayboldu sonra benliğim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!