Kokladığım çiçekler Yüreğimde hançer
Ne tuhaf ki sizlere dikenler gül oldu.
İçsem bir damla sevgi susuzluğum geçer
İndikçe yüreğime nigâhlar bel oldu.
Türkü söyledim sana sevgiden de öte
Kadınım,
Uzat elini yıldızlara
Ve hisset avuçlarında uzakları.
Sonra anla ki
Neden bunca yıl “SABRET” dedim.
Boşa yorma dilini
Söyletme, pustur beni.
Gözlerinle konuş ki
Yürekten sustur beni.
Dinleme söylevimi
Vurdukça mızrap tellere
Nağmeler bana “yar” dedi,
Hasretle baktım yollara
Turnalar gelmen zor dedi,
Sensiz günler kara bağlar,
Kaderde Yusuf çıkacaksa tahta
Merdiven olur kuyularda sular.
Sebep olur da zindanda bir rüya
Târumar olur yıkılır pusular.
Dîl-i kabım: handikapım
Kelâlimden ki bîtabım.
Duhleder mi İçre reha
Mahtûm olmuş Gönül kapım.
Şiddeti ölçülmez depremimin
Yerler yangın sonrası kül,
Yer ile yeksandır gönül.
Buz tutan bedenimin içinde
Kar tanelerinin gömdüğü gül,
Kalbim padişâh-ı âzam,
Beynimse vezir-i kübrâ
Ve tanıyalı seni
Bütün uzvum kesildi çeri.
İşte koca Osmanlı
Her gün seni çepçevre,
Gece,gündüz yer de yer
Açlığı tokta gördüm,
Gerilince sinirler
Uysalı şokta gördüm.
İtibar yok aslana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!