gel sokul geceme
kül içinde gizlenen ateşim ben
hüzünlü şarkılarla tutuştur bedenimi
üçüncü kat kesme taşlı binada
Mardin ovasına bakayım
kuşlar uçsunlar akşam serinliği düşerken evlere
'gecenin sabaha en yakın' yerinden gel
kuşatımış sokak başında ellerimi ara
bir şeyler fısılda kulağıma
uzun soluklu gitmeler alsın payını
akıp gitsin düşlerimin içinden sesin
Bakma
kaygısızlaşıyorum git gide
içimde geçen rüzgar
getirmiş beni de dize
seni çağırmak
Biliyorum ne kadar öfkeliysem
sesim darağacındadır
biliyorum ölen her şehirin ardından
yeni bir hayat vardır
ve kim ki şehirleri öldürür
o benim öfkem kadar darağacındadır
sesler geliyor kar düşen sokaklardan
bir araba homurtusudur eksilmeyen
bir de sarhoş naraları
tam bu saatte başlar gecenin çığlığı
cepler eksilmiş
yalandan mutluluklar da gitmiş
Nereye gitsen hep çocuktum ardında
özleyenin olurum
bu şehri kim unutursa unutsun
ben kalırım
her sokak dönüşünde
zamana sorgusuz dalanım
her fısıltımı bir sokak aşırır
her yürüyüşümle
bir yalan indirir başını
ve sabah olur
çocuk bakışıdır güneş özleyişim
dilimin üstünde
Bu gece yine bir kedi ziyan
Kapının önünde bir taksinin tekeri götürdü
Acınası baktım lakin
Kan kedinin kanı
İnsan kanı beş para etmezken
Kedinin kanı daha mı değerli
Bu gece sana kaçmak geçiyor içimden
düşlerimi ellerine bırakmak
uzun uzun konuşmak çocukluğumdan
sokak aralarına dalmak
sesimi ruhsatsız salmak
ve gözlerinde kalmak geçiyor içimden
'Bu şehir de kacacak bizden'
Ya ayazında vuracak
ya düşürecek kimliğinden
Düşer yollarına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!