Anılarımın geçtiği yerlerdeyim
Unutamadığım ya da unutmak istemediğim
Seninleyim
Kimi zaman ağladığım
Kimi zaman aşkına doyamadığım
Beklide en önemlisi
Kurtlar oturmuşlar geniş masada
Önlerinde petolü, madeni, suyu, toprağı
Nasıl paylaşacakları asırlık harita
Düşürüyorlar kardeşi kardeşe
Hazırlanan bu sinsice tuzakta
Biri vatanı korumak için kışlada
Her şey bıraktığın gibi odada
Karşılıklı duruyor iki yatak
Yalnızca örtüler değişti
Eklendi raflara birkaç kitap
Ve bir de senin o güzel fotoğraf
Komşular yavaş yavaş çekildi
Bahtı karalı biçareydim
Açıldı sana suskun yüreğim
Sözlerinle büyüdü sevgim
Güvenle tuttu ellerini ellerim
Bambaşkaydı herşey ilk başta
Hep beklediğim bir şey vardı,
En acılı, en kederli anımda.
Hep beklediğim bir şey vardı,
Bırakıp giderken ardımda.
Bir çınar gibi önce kök salacaksın toprağa
Sonra boy atacaksın dosdoğru yukarıya
Dayanırsın böyle olunca
Kışın soğuğuna, yazın sıcağına
Eğilirsin ama kırılmazsın
Delice esen fırtınalarda
Her zaman içtiğim
Orta şekerli kahveden
Vazgeçtim
Nedense birden
Bir acı kahve istedim
Hiçbir şey tatlı kalmasın
Yeşil örtü üzerine renkli yazmalı tabutla
Sen sahneden indirilirsin alkışlarla
Ben gecekondumdan çıkarım üçbeş insanla
Kılınır son namazımız imamın arkasında
Ne önde ne arkada yanyanayız cami avlusunda
Okunur ardımızdan bilindik aynı dua
Şimdi sen de ben de yapayalnız
Küllendi yürekde ölümsüz aşkımız
Gelmez artık kıştan sonra yazımız
Oysa çiçek açtı bizim kuru dalımız
O toprağa kök saldı, sen sineye
Bir yetimhanede gözümü açtım
Vardı elbet sıcak bir aşım
Okşanmadı ana babaca başım
Yoktu benim de diğerlerinden farkım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!