Ne sen evinde
Ne bülbül kafesinde güldü
Yaşanan her günün gecesi
Artık biten bir dündü
Bir baykuş sesi müjdeledi
Izdıraplı ömrünün
Yine bir yalnızlığın akşamında
Yüzyılların yorduğu bedenimi
Bırakmışım yatağa
Vakit daha çok sabaha
Elimde içmemen gereken sigara
Bir hırsız girmişcesine odaya
Sanırsın hep kapını çalacak
Her biri bir başka tatta
Aşklar
Mevsim hızlı döngüsünde
Koşarsın ümitlerinin ardında
Zaman zalim…
Kezban bir çaputa dilek tutup astı dala
Canan arkadaşının gelinliğini giydi
Evlilik için dua edip namaz kıldı şafakta
Suna o gece tuzlu hamur yedi bolcana
Bir parçasını koydu yastığının altına
Çok susayıp muradını görecekti rüyasında
Bu ne son şiirim olacak
Ne de sen son sevgilim
Duygularla pazarlık olmaz
An gelir çekip giderim
An gelir yeniden severim
Kimbilir belki bir gece ansızın
Yaklaşıyor bulutlar birbirine
Çökecek karanlık sinsice
Kötüler kol gezecek yine
Korkular sinecek evin her köşesine
Anılar pusuda beklemede
Kabus gibi çökecek gece
Doğduğum gün ne kadar da sevindiniz
Herkese lohusa şarbeti ikram ettiniz
Konuşturmak için zorladınız hepiniz
Anne dediğim anı herkese müjdelediniz
Biraz fazla konuşunca sus, ayıp dediniz
Emeklerken elimden tutup yürüttünüz
Senden önce yalnızlığımın farkına varamadım
Karlar eriyinceye kadar ayak izlerine bakakaldım
Evin içinde bir o yana bir bu yana kıvrandım
Bahar geldi çiçekler açtı ağaçların dallarında
Benimse telaşla giderken geriye bıraktığın
Bembeyaz karlardaki ayak izlerin kaldı aklımda
O güzel gecenin sabahında
Bir şey vardı dalgın bakışlarında
Bir suçlu gibiydin çıkarken kapıda
Demek ki ayrılık varmış aklında
Tabağında böldüğün börek
Ayrı kaldı bizim gibi iki parça
Alışırız pohpohlanmaya
Çok güzelsin, çok gençsin,
Çok akıllısın, çok zekisin
Gibisinden yalan sözlerle
Ömrümüzce aldatılmaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!