Kırılan çerçeve de ayna durmaz
Bulanık su da balık yaşamaz
Ağır yükü taşır insan kırılmaz
Dosta giden yol yürümekle aşınmaz
Dost çeker dostun kahrını
Hiçmi yolda yürümedin halı sermişler ayağına
İşte ozaman katlanacan hayatın dayağına
Ah çekip inlersin diken batınca parmağına
Sen hazırlan gönül düğünün yakındır
Hoyrat ile figanı ayır bir birinden
Uzaktan geliyor dümbelek sesi
Ensemde hissediyorum nefesi
Horoz besliyor yok kümesi
Tilkiye kaptırmış tavukları
Gara gış geldi dayandı çalıyor kapıyı
Dem vurursun sen dünya düzenine
Gem vurmadan biner sarılırsın dizginlerine
Sen çok çabuk kapılıyon kendi heveslerine
Çarkı felek böyle döner basmadan firenine
içini yarsalar göremez kimse cevheri
farkında bile olmaz kimse görmez yanındaki neferi
elin boş gidince bile tanımıyor hanım herifi
figan etme deli gönül baharda açacak güller
içini yarsalar göremez kimse cevheri
farkında bile olmaz kimse görmez yanındaki neferi
elin boş gidince bile tanımıyor hanım herifi
figan etme deli gönül baharda açacak güller
Kimse sevmez deli esen poyrazı
Ben bilirim bana ediyor nazı
Felek çaldırsada hep cura ile sazı
Sevmezmi insan yar kokusu getiren poyrazı
devranı kibirle gezme diyarı cihanda
mahfu kalem yazar kaderi cihanda
istemezsin kalmayı bu mihanda
aş bulsanda ama yoktur koyacak sahanda
Bak şu insanların türlü türlü haline
Kimselerde aldırmıyor ne imanına ne de dinine
Belli de oluyor giyindiği eğnine
İçim burkuluyor görünce insanları
İlahi adalet diyorlar aslında kimseye de güvenmiyorlar
Her şeyi de biliyorlar ama yine de
Ey ogul yaktın yıktın viran ettin gönül tahtımı
İçimden kan gidiyor viran ettin sen bahtımı
Sen babanı hiçmi düşünmedin bitirdin hayatımı
İhanet ettin çevirdin gönlümü çöplüğe
Bir ömür titreyendim senin üstüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!