Dövüyor katreler caddelerin köhnemiş taşlarını
İzliyoruz ruhumuza bir bir düşen Tanrı'nın gözyaşlarını
Hasretin ömrü bin yılı aşkındır
Hasretinin tek kaynağı ölümsüz aşkındır
Bilmedim başka şey sevgiliye ihsandan
Senden gayrısını saymadım insandan
Kayıp bir medeniyetsin ölmeden gelinmeyen
Eski bir hatırasın kokusu hiç silinmeyen
Kanım döküldü oluk oluk toprağa
Bu ölü canım ulaşacak saksındaki yaprağa
O sıcak iklimlerin güvercini ellerimde yitiverdi
Aşkımın mürekkebi en olmaz vakitte bitiverdi
Ayrılık gecesi sarıyor dört bir yanımı
Yokluğun acıtıyor şu sefil canımı
Bir sevda ağacı başıma yıkılır
Bu esaret zinciri bilmem ne vakit kırılır
O kutlu günde de dinmeyecek kalp ağrımız
Zira bizler doğuştan bedbahtız
Göğümüze kan rengi bir örtü serildi
Husursuz zamanlar önümüze serildi
Derin ateşlerde kalıyor bedenimiz
Bahara olan vuslattır tek yaşam nedenimiz
Bir çığ gibi büyüyor hasretlerimiz
Donuk bir hal alıyor o kanlı suretlerimiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!