Damla damla hüzün akıtıyorum tan yerine
Bir girdap ki nedir, kimin nesidir bilinmez
Çıkıp gitsem cihanın en ücra köşesine
Halimi soran bir mahlukat belirmez
Bir girdap ki nedir, kimin nesidir bilinmez
Bir anlatabilsem ruhumun sarhoşluğunu
Fırtınalar koparken serenad akşamlarında
Tökezleyen adımlarımın tükenmez yorgunluğunu
Her gece aglayanın gözlerim degil
Kahırlar ihtiyarı gönlüm olduğunu
Ah bir anlatabilsem
Her lahza bir gam ile yıktı köşkünü
Uyandı uykudan, ortalık toz duman
İnsan-ı Kamil değildi yuttu sözünü
Bulutlar ağladı, yeryüzü kan revan
Zemine vurmaktaydı ruhu mahirin
Bir dehlizdir çorak ruhun atlası
Bilirim ki değişmez yalnızlığın yasası
Eğer gönül olursa bir cemâlin avaresi
Belki o zaman kurulur gönül hânesi
Bir melâldir lütfettiği dünyanın
Göle savurdum küflenen hasretimi
İçimde nasıl biriktin anlayamazsın
Huzuru andırıyor gözlerin
Rastlayınca efsunlu gözlerine
Tuna nehri gibi eriyip aktığımı
Bir bakışınla anlayamazsın
Ne siyahımı sevdin ne beyazımı
Bir çiçek kılıp, ektirmedin bahçende
Gezdiremedin şu kara saçlarımda parmaklarını
Bana bir yer ayırtmadın bir köşende
Cihan'ın sevilmez yüzünü gördüğüm kentte
Hasreti gönlümde bir kor gibi taşıyorum
Bu kentte sığınacak tutunacak bir limanım kalmadı artık
Nur-u Ayinimin teheccüde hazırlandığı saatlerde
Sanma ki ben secdesiz uyuyorum
Bergüzar'ım hakkın huzurunda şifa bulurken
Benim değil bu elemli semâ
Şu sönmüş yıldızlar benim değil
Ben umudun,muştunun şairiyim
Benim değil bu kirlenmiş hava
Bu korkunç yanardağ benim değil
Yıkıldı dağ,viran oldu şehir
Bir dağ kalmadı üstüme yıkıldı şehir
Deli divane yürürken kaldırımlarda
Yolumu hep sana çıkardı şehir
Biliyorum tarihe gömüldü sefalar
Tarihinden sana bitmez bir cefa kaldı
Köklü bir enkazın yükü zedelerken omzunu
Ansızın göğsünde mağlubiyet sirenleri çaldı
Biliyorum ürkütüyor seni siren sesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!