Dünya eskiden gülerdi aya bakıp
Ama şimdi ağlıyor
Biz aya aydede derdik
Yüzü parlak ve güleçti
Çünkü onun elinde
herkese sunduğu bir mehtabı vardı
Benim gibi ağıt yaktı haykırıp
Geşmişteki hasareti dinletti
Başkasına gözyaşıyla hıçkırıp
Yüksek sesle akıbeti dinletti.
Nice derdin yetmesini umarak
Sanki kendi sütten çıkmış ak kaşık,
Pası-kiri nasıl bildin sen böyle?
El âlemin elleri mi bulaşık,
Kendi elin nasıl sildin sen böyle?
Koyun bir gün bir hendekten atlamış,
Sessizliği vuran kalp atışları karartır geceyi
Soğuk bir yalnızlık gelir içime
Sabrım, buzların çözülmesini bekler
Nefesler ise kendi bildiği gibi gelip-gider
Kalp bildiği gibi atar zonklarcasına
Düğümden acılı hıçkırık lokma
Her iki kefede hizası haktır
Bedenler sancılı bir kırık lokma
Haddini bilmeze ezâsı haktır.
Fillerin filosu yollara düştü
Sat canını, canana, ücreti firdevs olsun,
Muhabbet kalbe gelse, adavet çeker gider,
Ufuktan doğsun nurlar, gece artık kaybolsun,
Böylece bahçelerden, dikeni söker gider.
İşte; zaman ipine, ömrümden tane-tane,
Aklım hayale bindi
Göklere uçuverdik
Bir de baktık yüksekten
Meltem gibi esmekten
Mavi büyük yuvarlak,
Cam kırıkları ve katreler vardı
/inci gibi ince, zarif hatta latif
Hepsi pırıl-pırıl idiler
Herkes ve ben bakıyorduk
Sordum: Neden parlıyorlar
Rüyaları kim karıştırdı kirli ellerle
Gölgesiz ışıkların kucağındaydı çocukluk
Tıpış-tıpış gecelerde..
Günler yılları takip etmişti adım-adım
Zamanları biriktirmiştik kumbarasız
Bir ömür boyunca biriktirdiğim
Tükrüğü tükürüp hazlı yüzüne
Şükrünü duyunca biriktirdiğim
Takılmış riyadan pozlu yüzüne
Çalmalar çırpmalar âdet halinde
Üstadım kaleminize, gönlünüze sağlık.
Sizi okumakta zevk alıyorum
Sağ olun
Var olun
* Saygıdeğer büyüğüm Bedri Tahir Adaklı üstâdımıza aşağıdaki şiirimi antolojide seven tüm dost ve arkadaşları adına ithaf etmekten mutluluk duyarım. *
Saygıdeğer Büyüğüm BEDRİ TAHİR ADAKLI
Dostluğu mutlu eden,mütehassis insandır
Onun hep kullandığı çok tatlı bir lisandır
Önceden ...