Bedri Tahir Adaklı Şiirleri - Şair Bedri ...

Gün tutup götürdü diğer günleri
Zorlandı taşırken beli kırıldı
Yarına ah çekti dünün günleri
El edip sallarken eli kırıldı.

Vakit bu, ne san ki, şunun şurası

Günleri gelmeden tarih yazılmış
Un ufak edilmiş düzgün virane
Yıkılmış duvara kader kazılmış
Yazgıdan dolayı üzgün virane

Harabat tozuyla beden yanyana

Güneşi tanıyorum o sıcak bakış ve davranışlarıyla…
Ama karanlıkların kaybolduğu yerleri bilmiyorum;
Güneş gelirken hep aynı kapıdan gelir,
Gelirken de hiç eli boş gelmezdi sağolsun
Elleri gündüzlerle dolu olarak gelirdi

Kim miş o dinini istismar eden?
Gördün mü kendisi, yaptı bu sefer,
Mescidi câmiyi tarumar eden,
Dindar bir adamı kaptı bu sefer.

Değişmiş o eski, siyasetiniz,

Aşk bir gönlü açsa birden
Vurulmuş bir kuş gibidir
Göze bir saç kaçsa birden
Başa düşmüş taş gibidir

Sevincinden uçsa bile

Nisyan perdesini çekmişti dört bir yanına,
Sancılı hisler miydi bunlar?
Nefessiz geçen geceler vardı,
Yaşanmamış çocukluğunda..

Siyah yorganı, ısıtmamıştı tenini,

Kırılır içerde bir yer kırılır
Sebebi bilmezsen yayılır gönül
O suskun bakıştan yerler yarılır
Gözleri anlatır duyulur gönül

Her sevda azizdir nazarlar ona

Her gün gönül hüzünde cefa veren hasretten
Geride kalan zaman çabuk akmasa bile
Beklediğim bir şey var vefa deren hasretten
Rahmet bulutlarında şimşek çakmasa bile

Silkinip çıkılamaz hissiyat derin kuyu

Geceler odamda zindandı bana
Huzurlu uykuya girmemiştim hiç
Söylenen mutluluk yalandı bana
Dalıp da bir rüya görmemiştim hiç.

Şu küçük odacık sanki bir sahra

Gönlüne bir göz atsan şaşırır bakışların
Vicdan denen bahçede solmayan güller vardır
Cennet sanıp hayretle haykırır bakışların
Şu görünen âlemde olmayan güller vardır

Hevesler şakıyıp da bülbül olsa güllere