Yazmış yazın!
Kader yazmış yazın
Gönlünü hep ferah tut,
Kışa dönmesin yazın!
Kanadım,
Boğum boğum sıcak,
Alevden köpük köpük rüzgâr
Umursamaz dünyayı,
Tıklım tıklım kafeler!
Kâh adına kene dediler
Kâh kuş gribi dediler
Evvel böyle bir şey yoktu;
Belli yaman tuzak kurdular!
Azığımız, azık değil sanki!
Dert, bildiğimiz dert değil!
Elâzığ, Ulusal ve Uluslar arası bilim, kültür, sanat, sağlık, eğitim vs. alanlarda her biri aktif rol oynayan organizasyonlar ve kongreler şehridir…
2010 Mayıs ayının son haftasında,
Mesleki-Teknik Eğitim Fuarı, Bilim Şenlikleri ve Kariyer Günleri (METEF) ,
9. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Eğitim Sempozyumu başarıyla düzenlenmişti…
2010 Haziran ayının ikinci haftasında,
Edebiyat ve Sanat çevrelerinin gönül alkışlarıyla karşılanan 18. Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları,
Davetimiz var… Bir gökçe çadır kuruluyor Hazar’da… Şiirin, sanatın, edebiyatın ses ve söz mimarları Elâzığ’da, 25–28 Haziran tarihlerinde bir araya geliyorlar. Bu bir kurultaydır, bu bir şölendir, bu bir edebi bayramdır. 20 milyon km2’yi bulan bir büyük coğrafyanın Hazar’da soluklandığı gündür…
1992 yılında ilk yolculuk, Fikret Memişoğlu anısına yapılan şiir akşamlarıyla başlamıştı… Yıl, 2009… 25–28 Haziran tarihleri arasında, 17.’sini usta şair Necip Fazıl Kısakürek anısına yapılacak olan Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları’nda çok zengin bir edebi sofra hazırlandı. Bu coğrafyanın bir bakıma, ‘gönül birliği’ ne çağrı diyebileceğimiz şiir sanatının ustaları bir araya gelecekler.
Şiirin tarifine; irfan deriz, hikmet deriz, nesillerin ruhu deriz, nutku ilahi deriz, milyonların yüreğini bir sese, bir soluğa taşıyan musiki deriz… Güzel sanatların tacı olarak kabul gören şiirle bir milletin dili, irfanı, edebi, ruhaniyeti ve kimliği bütünleşmiştir. Şiirde bizim destanlarımız, bizim türkülerimiz, ninnilerimiz, feryatlarımız, figanlarımız, sevinçlerimiz vardır. Şiirde; bilgimiz, yüreğimiz, cesaretimiz, tarihe olan alakamız, çizgilerimiz, desenlerimiz, renklerimiz vardır.
Bir şiirimizde ne diyorduk,
“Gönül mızrabını vur, nesrin bittiği yerde
Akif’in nazarında öyle bir nesil ki, Asım…
Düşürmeyecek asla kendi kültürüne hasım
Medeniyet irfandır, şol kaynağında marifet
Ahlak ve şeciyeye rağbet her yirmi dört Kasım! ..
Mü’min’in bahar mevsimi, Kur’an’ın bahar ayı Ramazan!
Bir ulu mevsim ki, Allah’a yönelir vecd vecd!
Rahmet rahmet nur yağar; Selat üzre, rahman üzre!
En faziletli cihat, ‘sıcak havada oruç’ tutmak!
Gökyüzü kapılarına dualarla yol tutmak!
Ramazan, cennet misali gönüllerin ziyneti!
Elâzığ’dan seslenmek…
Sesimizin yankılarını aramak…
Vicdanımızla baş başa kaldığımızda,
“Bir ben vardır bende benden içeri” sözünde cüretimiz olur!
*** ***
Elâzığ; Türkiye’nin ‘en içli…’ şehridir!
Hüznümüz yürür Şemdinli’den;
Seyyid Taha-yı Hakkâri diyarından!
Şecaat yürür, adlin bütün kalelerinden…
Vefa ve sadakat bayrağı dalgalanır, sıddıklar ordusundan…
Ey Sahabe Meşrepli asil yüzler; 70 milyonun selamı ve salâtı var üzerinize!
Damla damla düşerse,
Kurşundan ağırdır gözyaşı
Bir yıldız kayarsa,
Toprağa hasımdır göktaşı
Abi nasılsın beni unuttunuzmu yeni gördüm sizi selam ve saygılar
Bildiğim kadarıyla Elazığlı bir şairimiz.Gerçekten çok kaliteli.Şiirlerinde etkilenmemek mümkün değil.