gözü hep yaşlı olur, umutsuz bir bilmece
Sorunca derdini, dilden düşer hece hece
Cehennemdir ona, hem sabah hemi gece
Garibanın çilesi, anca ölünce biter
Gözleri hep yaşla dolu, gönlü kırık dökük
Elimde olsa da, yeniden yazsam kaderimi
Ben düşünce anladım, ben benim ederimi
Ayna ile dertleştim, anlımda yazılı kederimi
Geçmiyor gardiyan, bur da günler geçmiyor
Gönlüm saatlere küs, saatlerse aylara küs
İnsan insana yaparmı, böyle bir zulüm
Bagrımda soldu, koklamadan o gülüm
Revamı böyle sevene,taş dibinde ölüm
Hele gelde bitsin, bitsin, bu zalım ayrılık
Yüregim kanıyor, avusu içerime akıyor
Fırsat elimden kaçtı, gün tepeye ulaştı
Aşk bizim etrafımızda, kırk kez dolaştı
Yalvarma artık aşk bizden çoktan geçti
Ne olur, gel deme bana, ben gelemem
Biraz anlasan da, bana gönlünü verseydin
Gece gündüz hayalimde düşümdesin.
Nere baksam özlem dolu karşımdasın.
Hayaline esir olmuş akılsız başımdasın.
Unutmak kolaysa, gel de sen unut
Rüzgarla inatlaşan o yele gibi saçların.
birini çok seversin,
ömrünü ona feda edersin
hatta sol yanın edersin
hatta kalbine şah damar
bir gün çeker gider, yüreğinde bir kor
elinde bir kaç tel saç, duvarda bir resim kalır
ömrüm ellerimden, uçup da gittik den sonra
gönlümde sevdan, solup ta bittikten sonra
isminin üstünü, isyanımla çizdikten sonra
gelsen ne olur, gelmesen ne olur
yüreğimi cansız kefenlere, koyduktan sonra
Zaman aldı götürdü, yaşamadan yıllarımı
Dallarımı bırakıp ta, kökten kırdı kollarımı
Hüsranla kesiştirdi, çıktığım tüm yollarımı
Ah şimdi neredesin, Gençliğim neredesin
Zaman çok acımasız, hiç insafa gelmedi
Gidiyorum, aşkımı, acımı, derdimi, kederimi
Kalbime gömdüm gidiyorum.
Şu yalan dünyadan muradımı almadan
Alamadan gidiyorum.
Bakmayın Bakmayın böyle neşe ile güldüğüme
Eller gibi bir gün devi devran sürmedim
Kaderin güldüğünü bana hiç görmedim
Nefsimi doyuracak bir gönüle girmedim
Bir gün yaşamadan geçti gitti gençliğim
Kaybolan yıllarım elimden kaydıpda gitti
Kaleminiz kavi olsun üstadım. Emeğinize, yüreğinize, kaleminize sağlık.