Bir nisan akşamının gözyaşlarıyla gözünü açmış , çorak toprakları göz yaşlarıyla sulamış, eyyamı bahurda kavrulmuş, hasret iklimlerinde yeşermeye çalışan bir fani
Güz sıcağında kül renginde gökyüzü,
Uzaklardan dokunur sevda türküsü
Acılarla yoğrulmuş döngüsü hayatın
Kör düğüm olur dilde dilin sürgüsü
Bir bakış bir gülüş hüzünle solmakta
Damla damla kurur gönlümde hayat
Vahalar su vermez kuru saltanat
Alaz gönlüm dem vurur yanar kanat
Yalım yalım sarar Leyla’nın derdi
Ummanlar kabarır şol gönül coşar
Leyl içinde sırra vardım
Aşk meyine bade bandım
Sükût etti bülbül yine
Gül solarken can özüne
Geceden sehere giden yol
Bir aşk masalı aslında
Bir dokunaklı şarkıdır
Yerle gök arasında
Herkesin bir yıldızı var
Göz kırpar rüyasında
Sahrada Leyla
Semada mevla
Sadırda hu
Vahada su
Kabede taş
Gönülde ataş
Gecenin sessizliğinde geceler an
Bir ışık var içimde yanıp tutuşan
Sonsuz sevdadır bu felekleri aşan
Ateşe kanat çırparım kendimce
Bir kelebek misali narin ve ince
Nazenin yaprak düşünce can yurdundan
Tutuşur otağın yanar için köz olur
Yel tarar saçlarını dokunur sadırdan
Matemin kara geceden mevsim söz olur
Bir zamanlar semalara açık ellerin
Ne zaman elinden tutsam balam
Sen ben olursun ben babam
Sıcaklığın akar avuçlarımdan
Elim yüreğimde düşümde babam
Ne zaman elinden tutsam
Bir masalım ben evvel zaman içinde
Ruhum yürür gelecek zaman içinde
Cüceler aynada devler zan içinde
Bir varım bir yokum gölgeler içinde
Varlığında erisin âlem,
Bir mim misali hu olayım
Karanlığa dursun halem
Senin nurunla dolayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!