Kanat gölgesinde saklı mâh-ı kamer
Esmer perçeminde aşk ile nuş eder
Ezelden ebede alamettir her yer
Semayı nazar kıldım, sen eyledim.
Kanat uçlarında nakış nakış el hak
Bezm-i elestte cânan ile ahd ettim,
Hüsnün cemâline bağrımı taht ettim
Kalp katresinden deryaları baht ettim
Mah-i ummanda kameri sen eyledim.
Ruhumu heybene koyup hayı seçtim
Her akı karasından meç ile biçtim
Gözlerinden kadeh kadeh gamı içtim
Kadehleri kırdım camı sen eyledim
Süreyyanın seyrinde süvari oldum
Kızıl kanat harlanır fecirde hüzün
Alev bahrinde ebruzen arar gözün
Katreler yanar ummanı yakar yüzün
Sularında aklandım pakı sen eyledim
Kızıl şafak hıçkırır seherde sesin
Kızıl kanat düştü suya
Kor serpildi kör kuyuya
Ateş akar aşk seherde
Yanar gönül bu kederde
Kızıl kanat esti hakkın özüne
Rahmet damladı yârin ak yüzüne
Yakûttan kevserim akan seherim
Gam şarabından mesti seyrederim
Kanatlandım semasına
Nur saçıldı aynasına
Vuslatın sır perdesine
Baktım aşkı sen eyledim
Sonsuz yola yaya durdum
Ey sevgili, bir ateş ki cihanı yakar,
Kor nefesinle yanar gönlüm aşk ile
Ferhatça deldim dağları yaram kanar
Ya kul eyle sana yahut kül eyle
Fermanın yazılsa, kahrın başımda taç
Fatihasız bir mezar kadar yalnızım
Karanlıkta kalmış kışım yazım
Viran bağda kaldı avazım
Feryada akarım nehir misali
Gecenin kahrı ruhumda oyuk açar
Leyla’dan miras bu aşk-ı derun
Mecnundan mülhem düşer bir efsun
Her nefes aşk ile rah-ı hüsün
Bu gam yükü ile sana göçtüm
Deryalar gibi çağlayan bu hal
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!