Cumartesi doğum günümdü
O nu bu defada gurbette kurşunladım
Pazar ilk işim toprağa vermek oldu
Başım dimdikti
Gözlerim mağrur
İnan hiç ağlamadım
Veresiye satan resmindeki gibi gurbet geceleri
Alacakları verecekleri toplar çıkarırsın
Bir can borcun var gününde ödeyeceğin
Bir mutluluk, belki hiç tahsil edemeyeceğin
Ay gider gecenin örtüsünden
Gözlerimde zehir yüklü katarlar
Kalbimde boy boy selviler
Ben doğarım hiç gecikmeden
Mehtabı sevmem ta o zamandan
Bir adam
Yaşamdan yana özürlü bir adam
Artık kendini bile tanımayan
Geceymiş günmüş farketmeyen
Sevmek sevilmek bile acı verirken
Bu gece ay yine yabanlara gülmekte mutlaka
Yalnızlık krallığı iş başında bu ellerde
Bir kat daha dikenli tel çekiyorum kadehlerden
Çarpa çarpa koştuğum duvarların üstüne
Kelebekler girmesin bir daha
Trenler geçiyor uçsuz bucaksız zamandan
alı al moru mor yüzlü akşamlar gibi
bir çocuk pencereden el sallıyor
bırakarak zamanların eskilerini
koşuyor körpe zamanlar bekliyor O'nu
taze filizli seherin buğulu çıtırtıları
Yok arkadaş olmaz böyle
Kalp dediğin ölmeli otuzunda
Kurumalı başakları ilk hüsranda
En fazla otuzbeşe geldiğinde
Ne o öyle kırk demiş hala ahlarda
Gözlerim doğusunda gün batımının
Biraz burukta olsa kıyıları bakışlarımın
Gönül verdiğim renklerin kanatlarında
Geceyi biraz başka yudumluyorum
Her geçen gün treninin vagonlarına
Merhaba sır küpüm
Bir günü daha düştü daldan O'nsuzluğun
Senden başka yok kimim kimsem
Seninde ne ağzın var ne dilin
Sen bana, ben sana tutukluyum
Yaşam geçiyor ummak ormanında
Bir tutam hayat yasak kiminde insana
Gidiyoruz bata çıka umudun gülü sıra
Sakın gül dediğin nedir deme
Dünya dönüyor gül ile diken hatırına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!