Görüşürüz ne yalan kelime,
Ufukta dururken dünyanın bir ucu,
Isıra ısıra kanıyorken dudaklarım,
Kendine iyi bak demek ne kadar yalansa,
Görüşürüz o kadar yalan bir kelime.
Görüşemeyiz cancağazım görüşemeyiz.
Nicedir yazamadığım tüm şiirler iki kaburgamın arasında,
Ondandır eğilemeyişlerim.
Arada bir, biri firar edip,
Zılgıt zılgıt karışıyor yağmur düşen toprağın kokusuna.
Selamlaşmalara karışan o bencil bakışlar,
Kendini beğenmişliklerle örülü cümlelere dökülürken,
Gel bir şiir yazalım seninle,
Ama önce bir çilingir sofrası kuralım,
İki büyük söyle bana,
Yılların özlemini atalım.
Gel,
Otur, bir şiir yazalım seninle,
insan sevinince ağlar,
üzülünce ağlar,
içi sıkılır ağlar,
sever ağlar,
başarır ağlar,
başaramaz ağlar,
Bir şiir yazmalıyım sana,
Bir gün unuttuğumda yüzünü seni bana hatırlatmalı.
Sesini ve senin kelimelerini taşımalı harf aralarında.
Kokunu duymalıyım, sıcaklığını hissetmeliyim.
Nefesini duymalıyım.
Bir şiir yazmalıyım sana,
Yiğit dağlılardı burada can verenlerin hepsi
Akıllarındaki özgürlüğün canlı hala hayali
Çarların ukalalıklarından uzaktı komutanlar
Yalnızca özgürlükleri için çarpıştılar
Dağlı dediler onlara
Kuzey Kafkasya’nın kendisiydi onlar
Farzet ki şimdi son şiirimdir bu,
Ne varsa hayata dair vedadır.
İçten bir gülüşe, sıcak bir tebessüme,
Bir çift göz hareketine,
Demli ve çift şekerli çaya,
Kızarmış sıcacık patatese,
Nereden doğdun ömrüme yeniden?
Tüm sislerimi dağıtıp,
Düşlerime huzur eken,
Yüreğimi titreten,
Kimsesiz düşelerime saçlarını savuran güzel.
Tazeleniyorum şimdi ben,
bir rüzgarla aramıza girdi o savrulan yaprak
sizin gözünüze benimse gönlüme yaş doldurdu
ben ağlayamam ya, hepsi yalan oldu
gurbet elde ilk akşam geçmedi
anadan, babadab, kardeşten uzakta
gözde damla damla yaşlarla
“Şimdi ben” ile başlayan cümleler kuruyorum,
Çatırdaya çatırdaya dünlerimden geri dönerken,
Zemheri günlerden geçip, huzura dolarken.
“Şimdi ben” oluyorum, yeniden,
Hiç olmadığım kadar güçlü,
Hiç olmadığım kadar ben.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!