Şarkı söylemek isterdim sana,
Sesim güzel olsaydı şöyle,
Az da olsa nota bilseydim hani,
Söz olurdu fırtınalar,
Düşerdi bir tuşun sesine.
Söyleyemediklerimi anlatırdı şarkım,
Belki güneş tepedeyken, doğrulurken yatağımda,
Yeni bir şiir takılır, ıslık çalmayı unutan dudaklarıma,
Sövüp saydığım korkaklıklarıma inat,
Bir gamzenin kokusuyla.
Öyle zemheri bir aymazlıktan,
Çeke çeke burnumu,
Geçen gece,
Resmini çıkardım,
Tozlanmaya yüz tutmuş hatıralarımdan,
Hani bir türlü maziye gömmeyi beceremediğim.
Her seste, sesine değmek gibi,
Fobiler edindim kendime.
bir sigara ateşinin aydınlattığı odada
inceden gelen müzik sesiyle seni dinliyorum
elektrik sobasının gürültüsü kaplıyor içeriyi
bir nefes daha içime çekiyorum seni
diğer elimdeki biradan alıyorum bir yudum
ve daha bir kötü oluyorum bu yalnızlık içinde
Bir vatan,
Kaf dağının ardından,
Aşılmaz dumanından.
Bir vatan,
Hüzünlü bir pshine kokusundan,
Bir deli rüzgar şimdi bendeki,
Hırçınlığım anılarıma.
Hala gölgeme yansıyorlar,
Birkaç derin yara gibi,
Her dokunduğumda için için içime kanayan.
Ağır bir ‘yaşanamamış’ sevda duruyor ayakta,
Körebe oynamak gibi bir şeydi aşk,
Kördüm aşkından ve ellerim ellerini arıyordu,
Tuttuğumu sanmıştım ellerini oysa,
Sen gözümdeki bandajı çekene kadar.
Soğuktu ellerin ve gözlerin buğulu,
İçimi ısıtıyordu yine de varlığın,
Bir mahremiyeti var seni sevmenin,
Adının bir örtüsü var dilimde.
Olmayacağını bile bile,
Seni biriktiriyorum gizlice.
Şiirler yazıyorum sana,
Büyük ihtimalle okumayacağın,
Ben bir katibim,
Sen bir vesile,
Bu şiirler yazılsın diye.
Saçların aşk kokmuyor,
Sadece bir vesile,
Kokunu özleyeyim diye.
Nerdesin ey sevdiğim,
Avuçlarını öpemediğim,
Koklayamadığım saçlarını doyasıya,
Sevdiğimi bağıra bağıra söyleymediğim.
Nerdesin ey sevdiğim,
Uğruna tüm hayallerimi teptiğim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!