Bir yanım ateş bombası taşırken,
Öbür yanım, buz kütlelerini ölçüp durdu…
Soğuk duvarlarla,
Islak gecelerle savaştım hep.
Bedenime ateşten bir gömlek geçirip,
Derin yaralarıma rakı sürerek…
Her yer, kül karası
Sensizlik kokuyor.
Kızıl dudaklı yangınlarda,
Alev alev yanıyordu yüreğim.
Sensiz gelen yarı ömrümün,
Acısıyla boğuşurken,
Geceyi yırtan yanlızlığımın,
Matem ışığında,
Bir özlem doluyor yüreğime.
Hasretinin soğuk duvarlarıyla,
Boğuşurken ruhum.
Mutluluğun ümit damarı,
Son sözleri,
Kara bir ok gibi göğsüme batmıştı,
Sevgisi,
Usulca terk etmişti ruhumu.
Hasreti acı ve karanlıktı.
Buz kesiyordu bakışları,
Geceden kalan paslı yüreğimle,
Gönül pencerene yöneliyorum.
Bir yudum umut içiyorum,
Sabah güneşinden.
Gözlerinden nağmeler serpiliyor,
Yalnızlığa prangalanmış kalbime.
Dilimden dökülen,
Kafiyelemiş hiçbir kelime,
Anlatmayı başaramadı.
Sana olan duygularımı.
Denizler gelincik açar koynumda,
Yar serpilip güzelleşir hayalimde,
Aralık penceremden,
Kozasından yeni çıkmış,
Bir kelebek giriverdi.
İlk defa uçmanın mutluluğuyla,
Tepik atıyordu,
Odamın loş ışığında.
Gözlerinden süzülen her yaş,
Cehennem olur yüreğime.
Hasret çölünde,
Her an adını zikrediyor duam.
Bir damla kokuna,
Köle oldu sevdam.
Acının kadehinde çözüldü,
Yüreğimin mührü.
Kan kırıldı,
Ümit damarlarımda.
Sensizliğin yağmurları,
Tahriş ederken umutlarımı,
Korkuyorum,
Aynanın karşısına geçipte, korkularımla yüzleşmekten.
Yokluğundaki ilk nefesimi soluksuzca almaktan.
Sonbaharda, yaprak yaprak dökülmekten,
Bütün senli hislerimi avuntuya vurmaktan.
Korkuyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!