Ne aynalar
Ne de aynadan yansiyan simalar yaniltmasin seni
Her biri çizik camlarin,
Kanli ellerin yaralarini görmezden geldiler
Beni ufku geniş analar babalar büyüttü
Buluttan beyaz pamuk üstünde..
Göğsüme sevgiyi, bilgiyi aklı nakşetti
Nesiller boyu iz sürsün diye..
Ufku geniş alnı geniş nice nesiller
Ve nesil boyu ziynetli zihinler...
Geçtiğim her yolda gözlerim tanıdık bir şeyler arar durur
Oysa tanıdık yollardan geçerken değişen binbir türlü renk görünmez gözüme
Bense yine kendimi taş duvarlar arasında bulurum..
Öyle samimi,öyle hüzün dolu öyle güzel his ettirmez hiçbir tanıdık nesne...
Ben yine yaşlanmış, beli bükülmüş bir duvara yaslarim sırtımı.
Beni en iyi o anlar.
Dantellere sarıp
sarmalamışlar beni
Bir neslin
bozluğundan uzakta
Gün gelir,
Herkes
Kendi çizdiği yolun,
Yol kenarındaki çiçeği olur.
Ama kuru
Ama yaş...
Birgün gideceğim
Beklenmedik bir anda
Tek başıma
Bırakacağım başı boş sözcükleri
Heybemi omuzuma alıp
Ulaşamadığım denizleri terk ederek
Bir yağmur,bir deniz bir gökyüzü bir mavi yaşıyorum içimde
Mavinin buluştuğu sıvıya dönüşümü...
Yelkenli orda bir katre
İhtişama elverişli bir kayık
Ben o kayığın küreğini arıyorum
Dipsiz maviliğin ulaşamayacağı kadar derinde bir yerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!