Ölüme ne kaldı ki
Dün doğduk
Ya bu gün ya da yarın varırız
Olurda bir gün ağlarsan kabrimde
Nelerin olup bittiğini düşlersin
Yaşananlar sanki yalanmış birer birer
Bak yine gün bitti
Bugün de dayandı sensizliğe
Yaralı kalbim
Bir kez daha kaldırabildi
Bu ağırlığı
Bu yalnızlığı
Gitti o cevher dolu günler
Unuttu bizi
Bir daha hatırlamamak kaydıyla
Gömdü bizi
Çok pahalı sayfalarına
Ama ucuza saldı
Yoruldu ömrüm
Bu ihtiyar dünyanın yükünden
Kalbim kaldırmaz oldu artık
Hani seher vakitleri sessizdi
Kıyametlerin adresi oldu şimdi
Sürgün insanlık değerleri
Bir ara
Bir ölüm kervanı
Akıp geçti semtimizden
İşi gücü yokken bizimle
Ne de randevusu
Alıp götürdü onu
Gezer tozarım ruyadan farksız yaşamda
Gamsızlığım habersizliğimden de habersiz
Güneşle birlikte doğar-batarım monotonca
Uyanacağımı katmadan hesapsız hesaplarıma
Uyanırken bu kısacık uykudan
O zaman başlar kavşak kavşak kekemelerim
Ah bu dönüşsüz gitmelerin var ya
Öldürür beni alır buralardan
Boğar bir kaşık suda
Giderken unutursun gelmeleri
Ayrılık alır canını ölmez olursun
Ne hallere düştüğümü görmez olursun
Aşkın ve nefretin
En yüksek derecede olduğu bir diyardayım
Bu durgunluğum bu suskunluğum
Akmazlığım ondandır
Tansiyonların yüksek
Nabızların karmaşık olduğu bir diyardayım
Sen giderken ben kliniklerde acillerdeyim
Ziyan oluyorum hiçbir şey yapamıyorum
Ağlamak istiyorum nehirler taşarcasına
Yaşam mazilere gömülüyor
Engel olamıyorum durduramıyorum
Damarda kan bedende can gibi
Sen gittin ya sarardı bağlar
Tek tek döküldü yapraklar
Savruldu rüzgarlarda
Yok şu anda kayıplarda
Sen gittin ya değişti dünya
Bıraktığın o güzellikler var ya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!